İran Cumhurbaşkanı Ruhani Türkiye'de

İran Cumhurbaşkanı Ruhani Türkiye'de
Ankara'ya resmi ziyaret gerçekleştiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ortak basın toplantısı düzenledi.

18 YIL SONRA BİR İLK

İran'dan Türkiye'ye Cumhurbaşkanı düzeyinde son resmi ziyaret 1996'da gerçekleşmişti. İran'ın Dördüncü Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in daveti üzerine resmi ziyaret için Ankara'ya gelmişti.


ABD VE RUSYA'YI KIZDIRACAK HAMLE

Düzenlenen basın toplantısında Ruhani ve Gül'ün 2 ülke arasındaki ticaret hacminin genişleteceği yönünde mesajlar vermesi bölge ekonomisinde söz sahibi olmak olan ABD ve Rusya'nın hoşuna gitmeyecek. Ruhani'nin özellikle "İki ülkenin raylı sistemini birbirine bağlamak ve Fars körfezini Karadeniz ve Akdeniz'e bağlayacağız. İki ülkenin ekonomik ilişkilerin artırılması sadece iki ülkenin yararına değil aynı zamanda bütün bölgenin yararına olacaktır" şeklindeki çıkışı ilerleyen zamanlarda bölgede suların ısınacağını göstergesi oldu.

Abdullah Gül'ün açıklamalarından satırbaşları;

Aziz dostum sayın Ruhani ile hem başbaşa hem de heyetler arası verimli görüşmeler yaptık. Siyasi ekonomik kültürel alanlarda ilişkileri gözden geçirip ileri taşıma iradesini ortaya koyduk. Bir çok önemli anlaşmalar imzalanmıştır. Bugün de imzaladığımız bir çok anlaşmada hukuki olarak işbirliğimizi güçlendirdik.


TİCARİ HEDEF 30 MİLYAR DOLAR

İkili ilişkilerin önemli boyutu ekonomidir. Ticaret hacmimiz 15 milyar dolar civarında hedefimiz 30 milyar dolardır. Bunu gerçekleştirme potansiyeli mevcuttur. İran'ın politikaları ekonomisini daha da açmaktadır. Özel sektöre sayın Ruhani'nin önem vermesi yatırımları karşılıklı olarak artıracaktır. Yarın işadamlarıyla yaptığımız toplantılarda işadamlarımızı da karşılıklı olarak teşvik edeceğiz. Tercihli ticaret anlaşmasının onaylanması konusunda mutabakata vardık. Karma ekonomik toplantıdaki kararlar da hayata geçecek.

FAYDALI GÖRÜŞMELER YAPTIK

İki Kadim Dost olan Türkiye-İran'ın ilişkilerin gelişmesi sadece bu ülkeleri değil bölgeyi de ilgilendirmektedir. Bölge konularını da istişare ettik. Nasıl bölge problemlerine iki ülke olarak katkı veririz. Gelişen istikrarsızlık, terörist faaliyetler konusunda verimli ve faydalı görüşmeler yaptık.

İran'ın nükleer programı ile ilgili meselenin diplomasiyle çözülmesini savunuyoruz. Ülkemizin tutumu gayet açıktır. Bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyoruz. Diğer yandan da hiçbir ülkenin nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla yararlanma hakkından mahrum bırakılmasına müsade etmiyoruz. Nükleer enerjiden başka amaçlarla faydalanmak hepimizin hakkıdır.

İran üzerindeki yaptırımların tamamen kaldırılması konusunda Türkiye'nin girişimleri devam etmektedir ve devam edecektir. Türkiye ve İran ilişkilerini her alanda çok daha ileri seviyelere taşıyacağız. Hükümetlerimiz de ellerinden gelen her gayreti gösterecektir.


Ruhani'nin açıklamalarından satırbaşları;

Bismillahirrahmanirrahim. Bugün komşu ve dost ülkenin misafiri olmaktan çok mutluyuz. Eminiz ki böyle bir yolda adım atıyoruz ki iki ülkenin ilişkilerinin ilerlemesi iki ülke halkına yarayacaktır. Misafiperverliklerinden dolayı sayın Gül'e ve diğer devlet adamlarına teşekkürü bir borç biliyorum.

TİCARET HACMİMİZ 30 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR

Bu hükümetin iradesi ilişkilerin gelişmesi dost ülkeler ve özellikle komşu ülkelerle olur. Bizim komşularımız arasında Türkiye'nin özel bir konumu vardır. İki ülkede var olan imkanlardan ve imtiyazlardan dolayı hem de iki ülkenin bölgede özel jeopolitik konuma sahip olması çok önemlidir. Bugünkü görüşmemizde ekonomik ve ticari kapasitemizi artırma kararına vardık. Geçen seneki ticaret hacmimizi iki katına çıkaralım. Önceki anlaşmalar doğrultusunda çalışırsak ve anlaşmalardaki taahhütler yerine getirilirse ticaret hacmimiz 30 milyar dolara çıkabilir.

FARS'I KARADENİZ VE AKDENİZ'E BAĞLAYACAĞIZ

Ulaşımla ilgili demir yollarıyla iligli anlaşmaya vardık. İki ülkenin raylı sistemini birbirine bağlamak ve Fars körfezini Karadeniz ve Akdeniz'e bağlayacağız. İki ülkenin ekonomik ilişkilerin artırılması sadece iki ülkenin yararına değil aynı zamanda bütün bölgenin yararına olacaktır.

Turizm konusunda öne çıkan şehirlerimizde Türk firmaların gelip ülkemize oteller inşa etmesini istiyoruz. Bankacılık konusunda da özel sektörin yatırımları konusunda kolaylık sağlamalarını talep ettik.

İSTİKRARSIZLIK KİMSENİN YARARINA DEĞİL

Aşırılık ve terörizm konusunda mücadele meselesinde iki ülke kararlıdır. Rahmani İslam anlayışını gerçek İslam olarak dünyaya tanıtmak istiyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlık kimsenin yararına değildir. Bu alanda iki ülke işbirliğini artırma konusunda kararlıdır. Bölgenin güvenlik ve istikrarı için her türlü çabayı yapmayı düşünüyoruz.

Nükleer meselede de iki ülke ortak düşünceye sahiptir. Barışçıl nükleer teknolojilere sahip olma konusunda düşüncemiz aynıdır. Nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu, İran'ın önerisi ve planı olarak her iki ülkenin kabul ettiği bir karardır. Bizim bölgemiz sadece nükleer değil konvansiyonel silahlardan da arınmalıdır.

Türkiye hükümeti her zaman nükleer konusunda yanımızdaydı. İran'ın nükleer hukukuna destek verdiler. Biz Türkiye'ye teşekkür ediyoruz. Umarız ikili konular ve bölgesel konularda da işbirliklerimize ve ortak bakışımıza devam ederiz. Bir kez daha misafirperverliğiniz için teşekkür ediyorum.

SORU-CEVAP KISMI;

İranlı gazeteci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "Bu ziyaret İran-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcıdır diyebilir miyiz?" sorusunu yöneltti.

Abdullah Gül, İranlı gazetecinin sorusunu: "Sayın Cumhurbaşkanı güçlü bir heyetle geldi. Görüşmeler sonunda Türkiye ve İran'ın büyük bir potansiyele sahip olduğuna karar verdik. Fransa-Almanya arasındaki yatırımları örnek verdik. Her alanda işbirliği olabilir. Özellikle sayın Cumhurbaşkanı Ruhani'nin yönetiminde İran'ın takip ettiği politikalar İran'ın dünyaya açılmasına özel sektörün yol almasına önem verdiklerini görüyoruz. Türk özel sektörünün İran özel sektörünün bir araya gelerek karşılıklı önemli işler yapacağına inanıyoruz. Yaptığımız anlaşmaları uygulamak önemli bu anlamda bu ziyaret bir dönüm noktası olacaktır." sözleriyle cevapladı.

Hasan Ruhani de bu soruya: "Bugünkü ziyaret şüphesiz iki ülke ilişkilerinde bir başlangıç noktası olacaktır. Dönüm noktası olacaktır. İlk defa böyle bir kapasiteyle üst düzey olarak Türkiye'ye bir ziyaret oluyor. İlk defa Türkiye'ye bugünkü gibi üst düzeyli stratejik işbirliği toplantıları yapılacak. İki ülkenin bakanları katılacak. Şunu hissediyorum ki çok ciddi bir irade var iki ülke liderlerinde. İlişkilerin gelişmesi ile ilgili ekonomi alanlarında kültürel alanlarda siyasi alanda, bölgesel ve uluslaraarası alanda mevcuttur bu irade. Bugünkü müzakereler sırasında ikili konularla ilgili görüştükten sonra aşırlık ve terörizmle mücadele konusu ve bölge ülkeleriyle ilgili sorunlarla alakalı görüştük. Suriye ve Mısır konusunda da görüştük. İki ülkenin istikrar ve güvenlik konusunda anlaşmaya varmalarıdır. Halkın oylarının belirleyici olmasıdır. Bu ülkeleri idareyle ilgili savaşın ve kanın bitmesi kardeş kanının akmasının durmasıdır. Bütün tarafların kabul edeceği bir çözüm yolu bulmak gereklidir. Bütün grupların yönetimde söz sahibi olması konusunda ortak düşüncelerimiz var." cevabını verdi.