Konak Kent Konseyi’nden Barışmesajı

Konak Kent Konseyi’nden Barışmesajı

Konak Kent Konseyi 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yayınladığı mesajda Türkiye ve Ortadoğu’ da yaşanan savaş ortamına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden 17 Aralık operasyonuna kadar gündeme dair bir çok konuya atıfta bulunulan mesajda savaşı körükleyenlerin daha yüksek köşklere çıkartılarak adeta ödüllendirildiğinin de altı çizildi. Paralarını sıfırlayamayanların insanlıklarını sıfırladıklarına vurgu yapılırken gerçek barışın halkların vicdanıyla kurulabileceği de dile getirildi.
Konak Kent Konseyi tarafından yayınlanan 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajının tam metni şu şekilde:
"Basına ve Kamuoyuna,
Bir sene önce yayınlanan milyonlarca barış mesajına rağmen, ne yazık ki savaşa daha çok şans tanınan bir yıl daha geride kaldı.
Ortadoğu’ da savaşın sıcaklığı neredeyse cehennemin sıcaklığı kadar kavurmaya başladı. Yanıp biten bedenlerden önce vicdanlar oluyor ne yazık ki. Çok uzaklarda çalınan bir davulun sesini dinler gibi dinliyor insanoğlu bir başka insanoğlunun yardım feryatlarını.
Savaşı körükleyenlerin oturdukları köşkler daha yüksek rakımlı tepelere taşındı yine geçen bir sene içinde. Savaşı destekleyip daha fazla insanın ölümüne neden olmaları ödüllendirildi adeta. Bir kuruşluk çıkar için insanlığı savaşın acımasızlığına terk etmekten çekinmeyen stratejik derinlikli beyinler, kendi şizoid dünyalarında aldıkları kararlarla ülkemizi ve Ortadoğu’ yu içine düşürdükleri bataklıkta kaderine terk etmekten çekinmediler. Binlerce insanın ölümü üzerinden milyarlarca dolarlık servete ulaşanlar, paralarını olmasa da insanlıklarını hiç zorlanmadan sıfırladıklarını kamuoyunun gözleri önüne sermişlerdir.
Bu mantıkla yürütülen iç ve dış politikalar, var olan savaş ortamlarına merhem olma kaygısından da çok uzaktır. Bu nedenle, her fırsatta timsah gözyaşları dökerek vicdanları varmış gibi yapanların barış özlemlerimizi yerine getiremeyeceğini bir kez daha bütün çıplaklığı ile gördük.
İktidarlar ve iktidar yağdancıları bu eşsiz özlemimizi anlamaktan bile çok uzaktır. Anlayamadıkları bir güzellik için mücadele etmelerini beklemek de en yalın anlatımıyla safdilik olur. Artık biliyoruz ki gerçek barış ortamı sadece halkların tertemiz yürekleriyle kurulabilecek bir olgudur. Bizler için gölgesinde yaşanabilecek en güzel ağaçtır barış çınarı. Bu çınarın ilelebet kurumaması için hep birlikte haykırmaya davet ediyoruz: Barışy istiyoruz! Hemen şimdi!"