Sırrı Süreyya Önder Abdullah Gül'den ne istedi?

Sırrı Süreyya Önder Abdullah Gül'den ne istedi?

Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever’in ‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ kitabında HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş için ricada bulunduğu belirtildi. Önder’in ricası üzerine hasta olan ve cezaevinde bulunan Demirbaş için Gül devreye girdi.

Kitapta bu bölüm şöyle anlatıldı: “Sırrı Süreyya Önder aradı ve 'Bir kahve içelim mi?' dedi. Belli ki konuşmak istediği bir konu vardı. Ankara ’da Filistin sokaktaki kahvelerden birinde buluştuk. Anlatmaya başladı: 'Biliyorsun, Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş şu anda hapiste ve ciddi şekilde hasta. Yurtdışında tedavi görmesi gerekiyor. Ancak, mahkeme buna imkân sağlayacak kararı bir türlü vermiyor. Bu arada zaman geçiyor ve durumu ağırlaşıyor.'
'Sayın Cumhurbaşkanı’nın devreye girmesini mi isteyeceksin?'

'Evet. Saygılarımla iletir misin?'

'Elbette iletirim. Seni de gelişmelerden haberdar ederim.'

Cumhurbaşkanı’na mesajı anlattığımda, zaten Abdullah Demirbaş’ın durumu hakkında bilgi sahibi olduğunu gördüm. “Tamam, gerekeni yapacağım” dedi. Adalet Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulması için talimat verdi. Ancak, aradan iki haftaya yakın bir süre geçmesine rağmen bir gelişme olmamıştı. Bir direnç söz konusuydu. Bu konuyu hatırlattığımda Cumhurbaşkanı çok sinirlendi ve kızgınlığı bakanlığa hemen iletildikten çok kısa bir süre sonra Demirbaş’a yurtdışında tedavi izni çıktı. Tabii, bu haberi ilk ilettiğim kişi de Sırrı Süreyya Önder oldu.”

CAN YÜCEL’LE KÜRT MESELESİNE GİRİŞ!

Kitapta ilginç bir anı da yer aldı. Gül’ün ilk defa ‘Kürt sorunu’ ifadesini kullandığı toplantıdan önce Can Yücel’in meşhur mahkeme savunması gündeme geldi.

‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ kitabında bu bölüm şöyle yer aldı: “Danışmanlar tartışıyordu: 'Cumhurbaşkanı Meclis açılış konuşmasında ‘Kürt sorunu’ demeli mi, dememeli mi?' Dayanamadım, Abdullah Bey’den, 'Efendim, çok kaba olacak ama affınıza sığınarak bir şey anlatmak istiyorum' diye izin aldım. 'Yücel, 12 Eylül döneminde bir şiir yazıyor. Ve affedersiniz, ‘g.t’ ifadesini kullanıyor.' Herkesin gözü faltaşı gibi açıldı. Devam ettim: 'Yücel’e dava açıyorlar. Hâkim 'Can Bey, neden bu lafı kullandınız?' diye soruyor. Yücel, 'Hâkim Bey, bu memlekette g.te g.t denir' diyor. Bunu anlattım. 'Bu ülkede de Kürt sorununa ‘Kürt sorunu’ denir! Arkadaşlar bir saattir neyi tartışıyor' dedim. Gül, kahkahalarla güldü. O gülünce herkes gülmeye başladı. Konuşmada da ‘Kürt Sorunu’ dedi.”