Soma Osmanlı Ocakları’ndan Osmanlıca Açıklaması

Soma Osmanlı Ocakları’ndan Osmanlıca Açıklaması

Soma Osmanlı Ocakları Kurucu İlçe Başkanı Gürkan Başak, Osmanlıca öğrenmenin bir gönül melesi olduğunu belirterek "yeni neslimiz kim bilir hangi dedesinden kalmış bir kitap veya eski bir tapu senedinin, bir paranın, bir çeşme kitabesinin, tarihi bir çarşı girişinin ya da belki her gün altından geçtiği üniversite giriş kapısında yazılı olan Osmanlıca metnin gerek muhteva gerekse estetik zevkini yudumlamaktan mahrumdur" dedi.
Soma’da henüz yeni teşkilatlanmaya gidilen Soma Osmanlı Ocakları, ülke gündeminde son günlerde yer alan ’Osmanlıca’ konusunda açıklamada bulundu. Soma Osmanlı Ocakları Kurucu İlçe Başkanı Gürkan Başak yaptığı açıklamada, "Milli kültürümüzün temelini teşkil eden eserlerimizin hemen hemen tamamı Osmanlıcadır. Halbuki yeni neslimiz kim bilir hangi dedesinden kalmış bir kitap veya eski bir tapu senedinin, bir paranın, bir çeşme kitabesinin, tarihi bir çarşı girişinin ya da belki her gün altından geçtiği üniversite giriş kapısında yazılı olan Osmanlıca metnin gerek muhteva gerekse estetik zevkini yudumlamaktan mahrumdur" diye konuştu.
"ÇEVİRİLERİN ÇOĞU EKSİK VE HATALI"
Sayısız esere bir turist kadar uzak ve yabancı olunduğunu belirten Başak sözlerini şöyle sürdürdü: "Değil mahiyetlerinden, varlıklarından dahi habersiz olduğumuz milyonlarca taş baskısı ya da bir çoğu sahasında otorite olmuş ve hala bu vasfını koruyan el yazması nadide eserler üzücüdür ki bu gidişle çürümeye mahkum gözüktükleri kütüphanelerin tozlu raflarından himmet ehli kişilerce gün ışığına çıkarılacakları günü beklemektedirler. Buna rağmen ne gariptir ki tamamen bize ait olan ve günümüzde artık Osmanlıca olarak tabir edilen tarihi Türkiye Türkçesini biz yazı dili olmaktan öte ayrı bir lisan zannedenlerimizin sayısı maalesef hiç de az değildir. Yedi asır cihana hükmetmiş bir milletin çocukları artık önüne konulan çevirilerin dışında atalarının bugüne kadarki kültür birikiminden istifade edememektedirler. Bu çevirilerin bir çoğunun eksik ya da hatalı olduğu ise ayrı bir vakadır."
"OSMANLICA ÖĞRENMEK BİR GÖNÜL MESELESİDİR"
Batılı araştırmacıların araştırmalarını yalnız İngilizce bilenlerin istifade ettiğini kaydeden Başak şöyle konuştu: "Üzüntüyle belirtelim ki batılı araştırmacıların hem konuşma dili cihetiyle Türkçeyi hem de bir yazı dili olan Osmanlı Türkçesini öğrenerek yaptıkları derli toplu araştırmalardan bugün Osmanlı’nın torunlarından ancak İngilizce bilenler istifade edebilirken bilimsel çevirileri yapılan bu yabancı kaynaklar da ne gariptir ki bir sokak ötede ki kendi milli kütüphanelerimizi referans göstermektedir. Gönlünde milli bu kültürden bir nebze olsun hissesi bulunanların içinde bulunduğumuz bu vaziyete üzülmemesi mümkün değildir. Osmanlıcayı öğrenmek öz yurdunda kendi kültürüne yabancı kalmış bir neslin vicdan muhasebesinde ecdadına ve tarihine karşı vadesi çoktan dolmuş bir fikir borcudur. Osmanlıcayı öğrenmek zor mudur? Her şeyden önce Osmanlıca öğrenmek bir gönül meselesidir. Kati surette söylenebilir ki özellikle Kuran’ı Kerim’i okuyabilen herkes çok rahatlıkla Osmanlıcayı da öğrenebilecektir. Bizler Soma Osmanlı Ocakları olarak bu gaye için çalışmalarımızı arttıracağız."