Türkiye günlerce minik Ceylin'i konuştu! "Alacağım cezayı hak ediyorum"

Türkiye günlerce minik Ceylin'i konuştu! "Alacağım cezayı hak ediyorum"

İzmir Ödemiş’te komşusunun evinde cesedi bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in öldürülmesi ile ilgili açılan davada eşi Serkan T. ile tutuklu bulunan sanık Şükriye T., “Ben alacağım cezayı hak ediyorum ama bu adama da ceza verilsin” dedi. Ceylin’in acılı babaannesi ise duruşma öncesi sinir krizi geçirdi.

İHA'nın haberine göre, İzmir’in Ödemiş ilçesinde, parka oynamaya gittikten sonra kaybolan ve üç gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik‘in öldürülmesiyle ilgili Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Şakran Cezaevi’nde bulunan sanık Şükriye T., eşi Serkan T.’nin de işin içinde olduğunu ama suçu sadece kendi üzerine attığını belirterek, “Bana ne kadar ceza verirlerse bu adama da versinler. Ben alacağım cezayı hak ediyorum ama ona da ceza verilsin. Kayınpederim, ‘Serkan’ı suçlamasın, o sonra hem ona hem de oğluna bakar’ diyormuş. Ben oğlumun yüzünü 10 aydır görmüyorum. Oğlumun, eşimin kardeşinden alınıp çocuk esirgeme kurumuna verilmesini istiyorum” dedi. Tutuklu sanık Serkan T. ise, “İftira atıyorlar. Şu an haksızlığın içindeyim. Olayı görmedim bile. Kur’an’a el basarım ki çocuğu tanımıyorum bile. Haksız yere cezaevinde yatıyorum. Adalete güveniyorum” diye konuştu. Duruşma öncesi acılı babaanne Rukiye Atik ise, sinir krizi geçirdi.

TANIKLAR DİNLENDİ

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, parka oynamaya gittikten sonra kaybolan ve üç gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik‘in öldürülmesiyle ilgili tutuklu sanıklar Serkan T. ve eşi Şükriye T.’nin, ‘çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’, Şükriye T.‘yi evlatlık alan halası tutuksuz sanık Raziye Ö.’nün ise ‘suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Şakran Cezaevi’nde bulunan sanıklar Serkan T. ve Şükriye T., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, duruşmaya Ceylin’in babası Murat Atik, Ceylin’in ölmeden önce birlikte yaşadığı dedesi Mustafa Atik ve üvey babaannesi Rukiye Atik ile tarafların avukatları katıldı. Şükriye T.’nin evlatlık verildiği halası tutuksuz sanık Raziye Ö. duruşmaya gelmezken, duruşmada tanıklar dinlendi.

BABAANNE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Duruşma öncesi Ceylin’in üvey babaannesi olan ancak bebekliğinden bu yana Ceylin’e bakan babaanne Rukiye Atik, sinir krizi geçirirken, “Yavrumu öldürmelerinin sebebi para değil. Bu araştırılsın. Onları doğru dürüst tanımıyoruz ki bizden öc alsınlar. Para isteselerdi çocuğum için her şeyi verirdim. Benim çocuğuma nasıl kıydılar. Çocuğuma işkence yapmışlar. Ben çocuğumun karnesine bakamadım. Bunların asılması lazım” diyerek gözyaşı döktü. Acılı babaanneyi yakınları güçlükle sakinleştirdi. Rukiye Atik, duruşma sırasında da fenalaştı ve “Bunların neyini savunuyorlar. Bunların asılması lazım” diyerek duruşma salonundan dışarı çıktı.

"TELEFON ÜÇ PARÇA HALİNDE, HAT KAYBOLMUŞTU"

Şükriye T.’nin olaydan sonra dede Mustafa Atik’in telefonuna, “Polise haber vermeyin. Torununu öldürürüz” yazılı mesajı gönderdiği hattın sahibi, Şükriye T.’nin kardeşi olan C.G. ile hattı kullanan oğlu İ.G de tanık olarak dinlendi. Olaydan bir hafta önce ameliyatlı olduğu için ablası M.E.'de kaldığını, Şükriye T.’nin kendisini ziyarete geldiğini belirten C.G., Şükriye T.’nin ablasının oğlu R.E.'ye çarşıdan sipariş vermek için telefonunu kullandığını, bir süre sonra telefonunun ortalardan kaybolduğunu, telefonu en sonunda koltuğun altında bataryası çıkarılmış ve sim kartı kaybolmuş şekilde bulduklarını, sim kartı T.’nin küçük oğlu M.Y.'nin kaybetmiş olabileceğini düşündüklerini söyledi. C.G., Ceylin’in kaybolduğu gün T.’nin kendisini ve kızını yıkamak için yine yanına geldiğini ancak yıkayamadan eve polis geldiğini, hattı daha önce kullanan oğlu İ.G. ile konuştuklarını, daha sonra kendilerini karakola ifade vermeye çağırdıklarını söyledi. C.G., Şükriye T.’in polisler geldikten sonra İ.G. ve ablasının oğlu R.E.’den kendisini eve bırakmalarını istediğini, R.E.’nin T.’yi önce beyaz Şahin marka araçla eşinin yanına, sonra da evinin yakınına bıraktığını belirtti.

O HATLA TEHDİT MESAJI ATILDI

C.G.’nin ardından ifade veren oğlu İ.G. de, dede Mustafa Atik’e mesaj atılan hattı bir süre kullandığını, hattın olaydan bir hafta önce kaybolduğunu, hattı T.’nin oğlunun kaybettiğini düşündüklerini kaydetti. İ.G., tehdit mesajından haberdar olmadığını, kim tarafından gönderildiğini bilmediğini belirtti. İ.G., kuzeni R.E.’nin olay günü T.’yi önce eşinin yanına götürdüğünü, sonra evinin yakınına bıraktığını öğrendiğini ifade etti. Öte yandan dayısı E.S.’nin de olayın ardından İstanbul’dan İzmir’e geldiğini ancak ne amaçla geldiğini bilmediğini söyledi.

"ÇOCUĞUN SÜREKLİ KOLU KIRILIYOR"

Duruşmada tanık olarak dinlenen Serkan T.’in kardeşi G.Ö., Şükriye T.’nin oğlu M.Y.'yi sürekli kendisine bıraktığını, çocuğun 4-5 kez kolunun kırıldığını ve Ceylin olayından sonra kendisine “Annem beni dövüyor, karanlık odaya kapatıyor” dediğini söyledi. G.Ö., “Olay günü ağabeyim 14.30 sıralarında beni arayıp Şükriye pazara gideceği için çocuğa bakmamı söyledi. Akşam 21.00 gibi çocuğu almaya geldiler. Ağabeyim sakindi. Şükriye bir ara dayısı E.S. ile telefonla konuşmak için uzaklaştı. Geri döndüğünde ‘mahallede çocuk kaçırılmış, ablamın oğlunun üzerine gidiyorlar’ dedi. Oğlunun psikolojisi bozuk. Bir psikiyatr servisine görünmesi gerekiyor” diye konuştu. Şükriye T. ise, çocuğunun kolunu bilerek kırmadığını, şu anda G.Ö. ile kalan oğlu M.Y.’nin çocuk esirgeme kurumuna verilmesini istedi.

"ÇOK ÜZÜLMÜŞ GİBİ DAVRANIYORDU"

Duruşmada dinlenen tanıklar, Şükriye T.’nin sık sık 3,5 yaşındaki oğlu M.Y. için parka gittiğini ve sürekli çocuklarla vakit geçirdiğini belirtirken, bazı tanıklar Ceylin kaybolduktan sonra Şükriye T.’in Mustafa Atik’in evine geldiğini, “Ceylin en son benim evime geldi, su içip gitti” dediğini, çok üzgün gibi davrandığını söyledi. Tanıklardan N.Ç., Şükriye T. ile Ceylin kaybolmadan iki gün önce parkta karşılaştığını, kendisine kısa bir süre önce apartmanda hırsızlık olayı yaşandığı için apartmanlarında bulunan güvenlik kamerasının, kendi binalarını görüp görmediğini sorduğunu ifade etti.

Tanıklardan komşu A.B., Şükriye T. karakola ifade vermeye giderken 3,5 yaşındaki oğlunu kendisine emanet ettiğini, karakola giderken oldukça telaşlı olduğunu söylerken, 3,5 yaşındaki oğlunun sık sık kolunun kırıldığını, en az 4-5 kez Şükriye T.’nin oğlu M.Y.’nin kolunu alçılı gördüğünü belirtti. Tanıklardan A.K. de, araç tamiri işi yapan Serkan T.’ye iki kez şirketi aracılığı ile araç tamiri yaptığını belirterek, “Öğlen 14.30 gibi Serkan’ı arayıp arabayı getireceğimi söyledim ama bana evde yemek yediğini bir süre sonra çıkacağını söyledi. 20 dakika sonra geldi, 18.00’de tamir etmiş olacağını söyledi. Saat 17.30 sıralarında tamirciye tekrar gittim ama araç yapılmamıştı. Sonra telefonu çaldı ve evin anahtarının kendisinde kaldığını, ailesi dışarıda kalmasın diye eve gitmek zorunda olduğunu söyledi. Eve gidip 20 dakika sonra geri geldi ama bu kez de dükkana bir beyaz Şahin marka bir araba geldi. İçinde 30’lu yaşlarında bir adam ve tam göremediğim bir kadın vardı. Serkan her ikisi ile konuştu ve arkalarından araca binerek gitti. 20 dakika sonra tekrar geldi ve mahallede bir çocuğun kaçırıldığını, buna üzüldüğünü söyledi. Üç kez eve gidip geldi. Üçüncü gelişinde arabanın tamirini henüz bitirmemiş olmasına rağmen iki kez elini yüzünü yıkadı. Sonra da arabamı tamir etti” dedi. Tanığın ifadesi sırasında Serkan T. tanığın yalan söylediğini, eve bir kez gittiğini belirtti.

HIRSIZLIK İDDİASIYLA DAVA

Tanıklar arasında Şükriye T.’yle bir süre ilişki yaşadığı iddia edilen İ.Y. de vardı. İ.Y., T. ile T.'nin yaşlı bir hastaya baktığı apartmanda tanıştığını, bir süre telefonla ve yüz yüze görüştüklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini belirtti. İ.Y., T.’de sorunlu davranışlara denk gelmediğini ancak her ikisinin de evli olmasına rağmen kendisinden daha fazla beklentilerinin olması sebebiyle ilişkiyi sonlandırdığını ifade etti. T. çiftinin komşuları K.Ç. ve S.Ç., evlerinden 120 bin liranın çalındığını ve şüphelendikleri Şükriye T.’ye konu ile ilgili dava açtıklarını, Ceylin’in öldürülme olayı ile ilgili de binadan gelen kötü kokuları fark ettiklerini belirtti.

Duruşma, tanık telefon kayıtlarının incelenmesine, Şükriye ve Serkan T.’nin oğulları M.Y. için uzman tarafından sosyal inceleme raporu çıkarılmasına, Şükriye T.’nin dayısı E.S.’nin ifadesinin dinlenmesine karar verilerek 13 Nisan tarihine ertelendi.