Yargıtay, karakoldaki dayağa haksız tahrik indirimi istedi

Yargıtay, karakoldaki dayağa haksız tahrik indirimi istedi

Olay, 17 Temmuz 2011'de meydana geldi. Karabağlar'daki müzikholleri denetleyen polis ekipleri, kimliksiz ve izinsiz çalışan Fevziye Cengiz'i polise mukavemet ve hakarette bulunduğu iddiasıyla gözaltına aldı. Polis merkezine götürülen Fevziye Cengiz’in darbedildiği görüntüler basına sızdı.

Fevziye Cengiz, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Polisler de Cengiz'den şikayetçi oldu. Soruşturmanın sonunda hazırlanan iddianamede; Fevziye Cengiz'in görevli polis memurlarına karşı 'görevi yaptırmamak için direnme' ve 'hakaret' suçlarından, polisler B.S., H.Y. ve T.D'nin ise 'hakaret', 'tehdit' ve 'darp' suçlarından cezalandırılması istendi. Polis memuru N.A.'nın da 'suçu bildirmemekten' cezalandırılması talep edildi.

DOSYA YARGITAY'A TAŞINDI 

2015 yılının mayıs ayında İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, Fevziye Cengiz'i, 'polise hakaret' suçundan 442 gün hapis cezası karşılığı 8 bin 840 TL adli para cezasına çarptırdı. Cengiz, 'görevi yaptırmamak için direnme' suçundan ise beraat etti. Para cezasının 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilip, daha sonra sabıkasız oluşu nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakıldı. Polislerden B.S. ve H.Y.'ye sadece 'darp' suçundan 1'er yıl 3'er ay hapis cezası verildi. Polisler diğer suçların tamamından beraat etti. Avukatların itirazıyla dosya, Yargıtay'a gönderildi.

7 YIL SONRA KARAR ÇIKTI 

Dosyayı inceleyen Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, 7 yıl sonra 19 Nisan'da kararını verdi. Yargıtay, zaman aşımı gerekçesiyle yerel mahkemenin Cengiz ve diğer sanıklar için beraat kararı verdiği suçları düşürdü. Yargıtay ayrıca polis memuru N.A.'nın suçunu da 2 Nisan 2020'de hayatını kaybetmesi ile düşürdüğünü açıkladı. Yargıtay, H.Y. ile B.S.'ye 'darp' suçlamasıyla verilen 1 yıl 3'er aylık hapis cezası kararını ise 'haksız tahrik indirimi' uygulanmadığı gerekçesiyle bozdu.

Yargıtay'ın kararında, Cengiz'in karakola davet edildiği ancak 165,8 promil alkollü olan Cengiz'in gitmek istemeyip polisleri ittiği, itişme sırasında tarafların yaralandığı belirtildi. Ayrıca arbede sırasında Cengiz'in polislere, 'Siz kim oluyorsunuz da beni karakola götüreceksiniz köpek' diyerek, sinkaflı sözler söylediği ve alenen hakaret ettiği kaydedildi.

POLİSLER İÇİN 'İNDİRİMİ' TALEBİ 

Cengiz'in ekip otosundan indirilip, karakola götürüldüğü esnada da benzer sözler söyleyerek küfürlerine devam ettiği, karakolun salonunda idari işlem yapılmak üzere bekletildiği sırada oturduğu yerden sürekli kalkıp polis memuru H.Y.'nin yanına giderek, yere tükürdüğü, tekrar yerine oturtulmasına rağmen aynı davranışına devam ettiği de vurgulandı.

Cengiz'in vermiş olduğu bu rahatsızlığa daha fazla tahammül gösteremeyen polis memurları H.Y. ve B.S.'nin kendisini ifade odasına götürüp, ellerini kelepçeleyerek darbettiklerine dikkat çekildi. Cengiz'den kaynaklanan ve müzikholde başlayıp karakolda süregelen, tüm bu söz ve davranışların haksız tahrik sebebi olduğu ve ulaştığı boyut dikkate alınarak polis memurları H.Y. ve B.S. hakkında darp suçundan verilen cezada 'tahrik' indirimine gidilmesi gerektiği belirtildi.

'ÇALIŞAN OLDUĞU ANLAŞILDI' 

Sanık polislerin avukatı Tolga Yurdakul, Fevziye Cengiz'in kovuşturma safhasında müşteri olarak değerlendirildiğini ancak Yargıtay'ın kararıyla beraber çalışan olduğunun kabul edildiğini vurgulayarak, "Tabii ki de olayın yaşanmasını hiç istemezdik. Müvekkillerim de böyle bir olayın yaşanmış olması nedeniyle üzgünler. Ancak karşı taraf, görüntülerin basına sadece bir kısmının yansımış olması nedeniyle kamuoyunu başından itibaren yanlış yönlendirmiştir. Yargıtay kararı da bizim bu söylediğimizi ispatlamış oldu" dedi.