Yorgancılar:"iş Kazaları Kaderimiz Olmasın"

Yorgancılar:"iş Kazaları Kaderimiz Olmasın"

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, her 5-6 dakikada bir iş kazası yaşanan Türkiye’de bu kazalar sonucu ortalama 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiğine dikkat çekerek iş kazaları ve mesleki hastalıkların önlenmesinin bir gereklilik değil, zorunluluk olduğunu söyledi. Yorgancılar, “İşçilerimizin sağlık ve güvenliğinin sağlanması için 6331 sayılı ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na ilişkin yaptırımların tam olarak uygulanması zorunludur” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, günümüzde gerek dünyanın, gerekse ülkemizin ekonomik ve sosyal anlamda en önemli sorunlarından biri haline gelen iş kazaları ve mesleki hastalıklar konusunu değerlendirdi. Dünyada pek çok farklı yasal düzenlemeye rağmen iş sağlığı ve güvencesinin tam olarak temin edilebilmesi hususunda istenilen düzeye erişilemediğini kaydeden Yorgancılar, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada her 15 saniyede bir işçinin iş kazaları veya meslek hastalıkları sebebiyle hayatını kaybettiğini söyledi. Yorgancılar, Dünyada yılda yaklaşık 300 milyon iş kazası sonucu 6 bin 300, meslek hastalıkları nedeniyle ise yaklaşık 2 milyon işçinin yaşamını yitirdiğini belirterek, “İş kazası ve meslek hastalıklarının küresel ekonomiye maliyeti 3 trilyon doları buluyor” dedi.
Yorgancılar, Avrupa Birliği (AB) Bölgesi’nde ise yılda 3 bini aşan ölümlü iş kazası gerçekleştiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada ülkemizin ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, Dünya 3. olduğu bilgisinin yer aldığını söyledi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporuna göre; Türkiye’de 2013’te bin 235, 2014’in ilk 7 ayında ise bin 100 işçinin iş kazası sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Yorgancılar “Yaşamını yitiren işçilerin 325’inin maden işkolunda olması yoğunlaşmamız gereken alanı işaret etmektedir” diye konuştu.
Yaklaşık 5-6 dakikada bir iş kazası gerçekleşen ülkemizde bu kazalar neticesinde günde ortalama dört vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, 6 işçinin ise sürekli iş göremez duruma düştüğünü kaydeden Yorgancılar, “AB, çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları iş kalitesinin arttırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini işyerlerinde rekabet arttırıcı bir politika olarak da değerlendirmektedir. Türkiye’de ise, bu maliyeti artırıcı bir unsur olarak görülmektedir. Bu bağlamda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenlemelerin tam olarak uygulanması, verimliliğin arttırılması ve sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği anlamında büyük önem taşımaktadır” dedi.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmiş olmasına rağmen geçtiğimiz aylarda Soma’da yaşanan maden faciası ve yine geçtiğimiz yıl İzmir Bayraklı Tersanesi’nde 10 askerimizin şehit olduğu kazayı hatırlatan Yorgancılar, “Soma faciası ve Bayraklı Tersane kazası iş sağlığı ve güvenliği konusunda ne kadar eksik olduğumuzu büyük oranda ve çok acı bir biçimde ortaya koymuştur. İşçilerimizin sağlık ve güvenliğinin sağlanması ve aynı acıların tekrarlanmaması adına yürürlükte bulunan Kanun’a ilişkin yaptırımların tam olarak uygulanması zaruridir. Zira Kanun, iş kazalarının yüzde 98’ini, mesleki hastalıkların ise yüzde 100’ünü önleme amaçlı hazırlanmıştır. Bu bağlamda iş kazaları ve mesleki hastalıkların önlenmesi bir gereklilik değil bir zorunluluktur” diye konuştu.
İLO sözleşmesini imzalayan ülkeler
Yorgancılar, ayrıca meslek hastalıkları sayısına ilişkin sağlıklı rakamsal veriler bulunmadığı gibi ülkemizde sadece 3 adet meslek hastalıkları hastanesi olmasının da büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çekti. Yorgancılar, daha iyi ve verimli bir iş sağlığı ve güvenliği sisteminin uygulanabilmesi için; AB yasalarına ilişkin düzenlemeler de esas alınarak; yasal düzenlemelerin daha aktif biçimde uygulanması çağrısında bulundu. Geçmiş tecrübelerden ders çıkarılmasını isteyen Yorgancılar şunları söyledi, “Geçmiş tecrübelerimizden ders çıkarmıyor olmamız acılarımızı katlamaktadır. Bunu artık görmek ve gereğini yapmak zorundayız. Devlet, denetimlerde gereken hassasiyeti göstermeli ve dünya standartlarına uygun çalışma koşullarının uygunluğunu kontrol ederken, işveren olarak bizler de üstümüze düşeni yapmak durumundayız. Hiçbir şey, insan hayatından daha önemli olamaz. ILO’yu imzalayan ve aralarında Zambiya ve Zimbabve gibi devletlere baktığımızda şu aklımıza geliyor. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin milletine verdiği değer, bir Zambiya bir Zimbabve’nin milletine verdiği değer kadar değil. Tek dileğimiz, daha fazla can kaybetmeyelim, evlerimize artık ateş düşmesin ve evlatlarımız artık yetim kalmasın.”