9. Hititoloji Kongresi Başladı

9. Hititoloji Kongresi Başladı

Çorum Hitit üniversitesi ev sahipliğinde yapılan 9. Hititoloji Kongresi başladı.
Dünyanın en büyük imparatorluklarından Hititler ve Anadolu’daki medeniyetlerin bilimsel olarak ele alındığı kongreye 80 ‘i yurt içinden, 116’sı ise yurt dışından olmak üzere 196 bilim adamı katılıyor.
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü’nde gerçekleştirilen kongre açılışına Vali Sabri Başköy, Hitit Üniversitesi rektörü prof. Dr. Reha Metin Alkan, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz, bilim adamları ve davetliler katıldı.
Programda bir açılış konuşması yapan Kongre Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, Anadolu’nun hemen hemen altı asırlık bir dönemine damgasını vuran ve çağının en büyük güçlerinden biri olan Hitit Devletinin oluşturduğu uygarlık, özellikle idari yapısı, hukuku, din anlayışı,mimarisi ve kadın hakları gibi konularda son derece ileri seviyede olması nedeniyle hayranlık duyulması gereken bir medeniyet olduğunu söyledi.
Hitit Devletinin yaptığı uluslararası antlaşmalar tüm dünyaya örnek olduğunu, aynı zamanda birçok medeniyete temel olan Hitit uygarlığının dünya konjonktüründeki yerinin tartışılamayacağını dile getiren prof. Dr. Aygül Süel, “Bugün sahip olduğumuz yüksek teknolojik güç bile Hititlerin oluşturdukları şaheserleriyle, mimari ve mühendislik eserleriyle 4 bin yıl sonra bile bizi hala etkilemesine ve bizde hayranlık uyandırmasına engel olamamaktadır.Hitit uygarlığı Anadolu’ya özgün, çağının en önemli devletlerinden biridir. Onlardan bize ulaşan bilgiler ve oluşturdukları uygarlık her zaman ilgi çekmekte tüm dünyada son derece merak uyandırmaktadır” dedi.
Çorum’un Anadolu tarihinde çok önemli yeri olan Hitit uygarlığının önemli merkezlerini bünyesinde bulundurduğu için çok şanslı bir olduğunun altını çizen Süel, Hitit uygarlığının değerlendirilerek yeni nesillere aktarılması için kongrelerin yararlı sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Kongrede günümüzden 4 bin yıl önce Anadolu’da ilk siyasi birliği oluşturan Hititlerin her yönüyle tartışılacağını anlatan Süel, Varşova’da yapılan son kongreden bugüne kadar ortaya çıkan arkeolojik ve filolojik verilerin, yapılan çalışmaların bilim insanları tarafından sunulacak olmasıyla Hitit medeniyetinin biraz daha aydınlatılacağını ve Hititleri daha iyi tanınacağını ifade etti.
Ülke toprakları üzerinde yapılan arkeolojik kazıların, bu toprakların kültürel açıdan ne kadar zengin olduğunu çeşitli ulusları, dilleri ve dinleri bağrında nasıl da besleyip çoğalttığını ortaya koyduğunu ifade eden Süel, “Anadolu topraklarında yaşamış uygarlıkların izlerini ortaya çıkarmak ve gelecek nesillere aktarmak kadar bu uygarlıklarla ilgili bilim adamları tarafından yapılan bilimsel çalışmalara ve araştırmalara sahip çıkılması ve bu çalışmaların geniş kitlelere ulaştırılması hepimizin görevidir. Bu kongrede sunulacak olan bildiriler, ortaya atılacak yeni bilgiler ve önerilerin; Hitit tarihi ile birlikte Anadolu tarihinin aydınlanmasına ışık tutacağına inancımız sonsuzdur. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen bilim adamları bu uygarlık konusundaki araştırmalarını bilgilerini ortaya koyarak insanlığın bu önemli mirasının daha iyi anlaşılması için katkıda bulunmuşlardır. Gerçekleştirilen kongrede sunulan bildirilerin bir kitap haline getirilmesi ve bilim dünyasına kazandırılması son derece önemlidir. Aynı zamanda bu kitap Hitit uygarlığının dünya bilim platformunda layık olduğu yere daha da ulaşması için bir basamak olacaktır. Ayrıca bu kongrede dikkat çeken önemli hususlardan biri de genç bilim adamlarının kongreye katılımlarının arttığını görmemiz ve Hititoloji üzerinde çalışan ülkelerin sayısının da artmasını görmemizdir. Bu durum hepimizi çok sevindiren bir husus olmalıdır. Program incelediğinizde göreceksiniz ki Hitit bilimi için araştırmalara yeni yeni projeler katılmakta, ve Hitit bilim araştırmaları yeni teknolojik verilerle de geliştirilmekte ve desteklenmektedir” diye konuştu.
Vali Sabri Başköy ise Çorum’un toprakaltı, arkeolojik verileriyle zengin bir kent olduğunu söyledi. Hitit medeniyeti denilince Çorum’un akıllara geldiğini belirten Başköy, Hitit medeniyetinin başkenti ve önemli ticaret merkezlerinin Çorum sınırları içerisinde yer aldığını belirtti. Çorum’da 5 ayrı yerde kazı çalışması yürütüldüğünü hatırlatan Vali Başköy, “Valilik olarak bütün kazı bölgelerini ziyaret ediyoruz. Her ziyarette kazı başkanlarımızın bizden talep ettiği konuları hızla yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir önceki kongreye katılanlar sahayı gezdiklerinde kazı çalışmaları yapılan bölgelerde ciddi alt yapı değişiklikleri yapıldığını görecekler. Her yıl yeni bir eser ve arkeolojik bulguyla karşılaşıyoruz. Bu kazı heyetlerini ciddi manada heyecanlandırıyor. Her yıl yeni bir eser ile karşılaşabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
"ÇORUM, KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİYLE KÜLTÜR TURİZMİNİN ODAK NOKTALARINDAN BİRİ HALİNE GELDİ"
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da Çorum’un konumu itibariyle günümüzde olduğu gibi geçmişinde de önemli geçiş yolları üzerinde bulunduğunu söyledi.
Bu konumun kente sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda çeşitlilik ve zenginlik sağladığını dile getiren Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “7 bin yıllık kültür mirasının izlerinin ve bu mirasın ortaya koyduğu kendine özgü turizm dinamiklerini özümsenip kentimizi bir marka kent haline dönüştürdüğüne tanık olmaktayız. UNESCO dünya mirası listesinde kentimiz için önemli bir değer olan Hattuşa’nın bu yolda katkısı büyüktür. Kentimiz, başta Hitit Uygarlığı olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihi, kültürel zenginlikleriyle hem ülke genelinde hem de dünyada kültür turizminin odak noktalarından biri haline gelmiştir” dedi.
Prof. Dr. Alkan, üniversite bünyesinde Arkeoloji ve Hititoloji bölümleri ile Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin bulunmasının kentin sahip olduğu kültür mirasının anlaşılması, korunmasında sorumluluk bilincinin oluşturulması ve gelecek nesillere aktarılmasında önemli rol oynadığını kaydetti.
Hititoloji’nin henüz çok genç bir bilim dalı olmasına karşın, bu alanda çalışmaları yapan sadece Türkiye’de değil, dünyanın farklı üniversite ve araştırma kurumlarında çalışmalar yapan bilim insanlarının yapacağı araştırmalar için de büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Prof. Dr. Alkan, “Gerek bu konuda yeni araştırmaların yapılması için bilimsel bir ortam oluşturulması, gerek dünyanın farklı ülkelerinden gelen ve bu konuda çok değerli çalışmalar yapan bilim insanlarını bir araya getirerek dev puzzleın parçalarını bir araya getirilmesini sağlaması ve özellikle de büyük fedakarlıklarla Hitit bilim dünyasında yapılan çalışmaları, açık ve anlaşılır bir biçimde bilim dünyasına duyurmak, kamuoyu ile paylaşmak için Hititoloji Kongreleri çok önemli bir rol üstlenmiştir.İlki 1990 yılında Çorum’da gerçekleştirilen ve üniversitemiz ev sahipliğinde 9. sunu düzenlediğimiz Uluslararası Hititoloji Kongreleri, Hitit kültürü ve tarihinin yanı sıra Anadolu tarihine de yepyeni boyutlar kazandırmaktadır” diye konuştu.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz ise Hititler yaşadıkları bölgelere savaş ve kan yerine dostluk, barış getirdiği için tarihte sevilen imparatorluklardan birisi olduklarını biri olduğunu belirtti.
Tarihte pek çok yenilik ve ilklerin yaşatıldığı bir uygarlıktan bahsettiklerini dile getiren Yılmaz, “1700-1800’lü yıllardan itibaren Hititleri Anadolu coğrafyasında görmekteyiz. Hiçbir mukavemetin, kayda değer tesadüf etmediğimiz güçlü bir savaşın, büyük bir çarpışmanın yaşandığına dair emareleri görmeden Hititlerin Anadolu’ya geldiğini buradaki yerli halkla muazzam bir birliktelik, buradaki kültürleri özümseyerek buranın insanlarıyla kaynaştığını ve değerlerine saygı ile yaklaştığını ve buraya yatırım yaptığını ve bir çok uygarlığa dair gelişmeleri buradaki insanlarla yaşamış. Hititler bölgeye savaşı kanı getirmediği, insanlarla beraber kardeşlik ve bütünlük içerisinde dostluk, barış ve bayındırlığı getirdiğini ve bayındırlığı getirdiğini, insanlığın gelişmesine bu coğrafyada büyük katkılar sunduğunu görüyoruz. burada geliştiğini ve kendisini de geliştirdiğini zamanı gelince karanlık çağ ile birlikte karanlık sürecine girmiştir. Bir başka coğrafyaya gittikten sonra ön Asya için söylüyorum. Gittikleri coğrafyayı sömürmeden bir uygarlık getirdikleri için tarihte sevilen üç büyük imparatorluktan söz edilir. Bunlardan birisi Hitit uygarlığıdır” ifadelerini kullandı.