Doç. Dr. Başaralı: “dünyada 284 Milyon Kişi Görme Özürlüsü”

Doç. Dr. Başaralı: “dünyada 284 Milyon Kişi Görme Özürlüsü”

Mersin İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, düzenli olarak yapılan kontrollerle birçok göz hastalığının önlenebildiğini veya durdurulabildiğini belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre, dünyada 284 milyon kişi görme özürlüsü ve mevcut körlüğün yüzde 80’i tedavi edilebilir, önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır” dedi.
Doç. Dr. Başaralı, Dünya Görme Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, göz ve görme sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken konularda uyarılarda bulundu. Gözlerin, insanın en değerli organı olduğunu vurgulayan Başaralı, göz ve görme sağlığına dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl Ekim ayının ikinci perşembe gününün Dünya Görme Günü olarak kabul edildiğini kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, dünyada 284 milyon kişinin görme özürlüsü olduğunu ve mevcut körlüğün yüzde 80’inin tedavi edilebilir, önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını aktaran Başaralı, “Toplumumuzda sık görülen görme bozuklukları miyop, hipermetrop, astigmatizm, presbiyopi, katarakt, renk körlüğü, glokom ve sarı nokta hastalığıdır. Miyop, gözlerin uzaktaki cisimleri net olarak göremediği, hipermetrop ise yakında bulunan cisimleri net göremediği bir durumdur. Astigmatizmde, görüntü uzakta da yakında da net değildir ve kişi cisimleri gölgeli görür. Presbiyopi, yaşla birlikte ortaya çıkan yakındaki cisimleri görme güçlüğüdür. Katarakt, gözün kendi merceğinde gelişen şeffaflık kaybıdır. Sisli ve bulanık görmeye sebep olur. Renk körlüğü, renkleri ayırt etme yeteneğinin bozukluğudur. En fazla görülen tipi, kırmızı ile yeşilin ayırt edilememesidir” ifadelerini kullandı.
Glokomun (göz tansiyonu) ise sinsi başlayan ve yavaş gelişen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Başaralı, şöyle devam etti: “Genellikle belirti vermez ve hastanın kendisi tarafından hissedilmez. Tedavi uygulanmadığı durumlarda, görme siniri bozulmaya ve sonuç olarak görme alanı daralmaya başlar. Görme siniri tamamen harap olduğunda ise körlük oluşur ve geriye dönüşü yoktur. Bu nedenle şikayet olmasa da yılda bir rutin göz kontrolü gerekir. Sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) ise 50 yaş ve üzeri insanlarda geri dönüşümsüz görme kaybının en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. İlerleyen yaşla birlikte, görme noktasında olan hücre kaybı nedeniyle gerçekleşir. Erken dönemde belirlenebilir ve tedavi edilirse mevcut görme düzeyleri korunabilir ve görme kayıplarının ilerlemesi durdurulabilir.”
“BEBEKLERDE DOĞUMDAN HEMEN SONRA GÖZ MUAYENESİ İDEAL ZAMANDIR”
Hiçbir şikayet olmasa da bebeklerde doğumdan hemen sonra, çocuklarda ise 2-3 yaşın ilk göz muayenesi için ideal zaman olduğunun altını çizen Başaralı, ancak bir gözü kısma ya da kapatma, siyah görünmesi gereken göz bebeğinde beyaz ya da puslu renk, cisimleri sürekli gözüne yakın tutma, başını bir yana eğerek bakma, gözlerini sık sık ovuşturma, bir veya iki gözün içe veya dışa kayması gibi durumlarda mutlaka göz doktoruna muayene olunması uyarısında bulundu.
Çocuklarda, doğuştan körlüklerin en önemli sebeplerinden birisinin temel göz dokularındaki gelişim bozuklukları olduğunu dile getiren Başaralı, bu tip körlüklerin birçoğunun tedavisinin mümkün olmadığını bildirdi. Erken bebeklik döneminde, doğumsal katarakt ve glokomun erken teşhis ve tedavinin çok önemli olduğu durumlar olduğunu aktaran Başaralı, şunları kaydetti:
“Doğumsal katarakt gözbebeğinde beyazlaşma ile fark edilebilir ve göz tembelliği oluşmaması için erken dönemde cerrahi tedavi gerektirir. Çocuklarda glokom ise başlangıçta basit sulanma şikayeti ve ışıktan rahatsızlık duyma ile başlar, daha sonra göz büyümesi meydana gelir. İlaçla tedavisi sınırlı olan bu hastalıkta cerrahi müdahale gereklidir. Önlenebilir körlük nedenlerinden birisi de erken doğan bebeklerde görülebilen prematüre retinopatisidir. Bu nedenle 32 hafta ve/veya bin 500 gramın altındaki tüm bebeklerin mutlaka kontrolden geçirilmesi gerekmektedir. Çocukluk çağı ile ilgili dikkat çekilmesi gereken önemli hususlardan biri de göz tembelliğinin önlenmesidir. En yaygın olarak, tek taraflı kırma kusurları (miyop, hipermetrop, astigmat) veya şaşılık varlığında göz tembelliği oluşabilmektedir ve tedavisi yalnızca erken yaşlarda ve çocukluk çağında mevcuttur.”
“HAYAT BOYU DÜZENLİ ARALIKLARLA GÖZ MUAYENESİ YAPTIRIN”
Oluşan göz problemleri ve görme bozukluklarında uzman kişiler tarafından uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri olduğuna işaret eden Başaralı, ancak her zaman sağlığı korumanın hastalığı tedavi etmekten daha kolay ve ucuz olduğuna vurgu yaptı. Başaralı, göz ve görme sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken noktaları da şöyle sıraladı:
“Televizyon ve bilgisayar ekranına uzun süre yakından bakılmamalıdır. Uzun süre bilgisayar kullanımlarında gözler sık sık dinlendirilmelidir. Görme yeteneğini güçlendiren A vitamini içeren besinler (havuç, yumurta, yeşil sebzeler) bol miktarda tüketilmelidir. Göz hijyenine özen gösterilmelidir. Kitap okurken göz ile kitap arasında en az 30 santim mesafe olmasına dikkat edilmelidir. Çok az ya da çok fazla ışıkta okuma yazma yapılmamalıdır. Başkalarına ait gözlükler kullanılmamalıdır. Çocuklarda gözde herhangi bir kayma ve görme bozukluğu şüphesi varsa en kısa sürede göz kontrolü yaptırılmalıdır. İlerleyen yaşla birlikte göz ve görme sağlığında herhangi bir problem yaşanmaması için hayat boyu düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılmalıdır. Katarakt ve sarı nokta hastalığı gelişimi açısından sigara içilmemesi ve UV ışınlarına maruz kalınmaması önemlidir. Sonuç olarak, düzenli olarak yapılan kontrollerle birçok göz hastalığı önlenebilmekte veya durdurulabilmektedir. Bu nedenle gözlerimize hak ettiği değeri verelim, onlara sahip çıkalım ve hayatı daha güzel görelim.”