Kobani Bahane Hedef Bölgesel Barış Ve Çözüm Süreci

Kobani Bahane Hedef Bölgesel Barış Ve Çözüm Süreci

Anadolu Platformu Genel Başkanı Turgay Aldemir, Kobani’nin bahane edilerek bölgesel barış ve çözüm sürecinin hedef alındığını söyledi.
Anadolu Platformu Genel Başkanı Turgay Aldemir, gündem değerlendirme toplantısı düzenledi. Bülbülzade Vakfı Eğitim ve Hizmet Kompleksi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Turgay Aldemir, Kobani’nin bahane edildiğini, asıl hedefin bölgesel barış ve çözüm süreci olduğunu ifade etti.
Anadolu Platformu çatısı altında birleşen 70 sivil toplum kuruluşu adına açıklama yapan Turgay Aldemir, “Acı içerisinde ibretle izlediğimiz bayramın 4. günü ülkemizin güneydoğusunda, doğusunda ve şehir merkezlerinde bir merkezden tahrik edilerek barış sürecini, Suriye ile sürdürülen süreci, Suriye’den gelen misafirlerimizle bugüne kadar yapılanları yok sayan bir kalkışmaya şahitlik etmekteyiz” dedi.
“Meselenin Kobani olmadığı çok açık” diyen Aldemir, şunları söyledi:
“Yeni Türkiye, muhaliflerin çılgın alkışları eşliğinde elinde benzin bidonu ‘yakarız bu memleketi’ tehditleri ile bölge barışının ve çözüm sürecinin altının oyulmaya çalışıldığını hepimizin görmesi gerekiyor. Bölgenin geleceği Türklerin, Kürtlerin, Arapların, topyekun Müslüman halkların kardeşliğinden geçtiğini artık hepimiz yakinen gördük. Bu kardeşliğin sağlanmasının en önemli adımı ise başlayan barış sürecidir. Yapılmak istenen ise bu sürecin şekillenmeden önce boğulması, doğmadan önce katledilmeye çalışılmasıdır. İşte bunun sürdürülmesi için de ivedilikle bu sürecin ve Anadolu coğrafyasının yeni bir toplumsal sözleşme, anayasayla güvence altına alınması, bu milletin yüz yıldır ötelenen değerlerini garanti altına alan bir anayasal sürecin tamamlanmasıdır. İşte bunun için kardeşliğimize helal getirecek her türlü provakatif eylem, yaraları ve tedavisi mümkün olmayan acıları getirecektir. Akıl, fikir ve izan sahibi herkes bu süreçten elde edilmiş kazanımlara ve geleceğimize sahip çıkmalı, akli selim ile hareket etmeli, tahriklere kapılmadan kalıcı barışa katkı sunacak çaba içerisinde olmalıdır. Barışın dili hayatın her alanında yaygınlaştırılmalıdır.
Tüm siyasi aktörler, çatışma ve tehdit dilinden ivedilikle uzaklaşmalıdır. Unutulmamalıdır ki barış sürecinin bitmesinin neden olacak eylem ve söylemlerde bulunanlar kim olursa olsun barış sürecinin esas sahibi olan halkımızın mahşeri vicdanında mahkum olacak ve yerle yeksan olacaktır. Devlet ve hükümet de bütün birimler de aynı duyarlılık içinde olmalı, provokasyonlara rağmen barış sürecinden vazgeçmemelidir.”
Basın toplantısına çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.