Köy Bakkalı Mahsur Kalan Maden İşçileri İçin Şiir Yazdı
Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Aşağıçağlar köyünde yaşayan 58 yaşındaki bakkalcı Durmuş Ali Kesdirici, Güneyyurt beldesindeki maden kazasında mahsur kalan 16 işçi için şiir yazdı.
28 Ekim tarihinde Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesindeki Has Şekerler Madencilik şirketine ait linyit kömürü ocağında su baskını sonucu içeride mahsur kalan 18 işçi için başlatılan arama çalışmaları sürüyor. Arama kurtarma çalışmalarının 10’uncu gününde İsa Gözbaşı (23) ve Kerim Haznedar’ın (32) cansız bedenleri bulunmuş ve yaşadıkları Aşağı Çağlar köyünün mezarlığına defnedilmişti.
Emekli olduktan sonra yaşadığı köyde açtığı küçük bir bakkal dükkanı işleten Durmuş Ali Kesdirici (58), maden kazasında mahsur kalan 16 işçi için şiir yazdı. Köyde yazdığı şiirlerle bilinen ve yaklaşık 40 yıldır başına gelen her olayla ilgili şiir yasan Kesdirici, askerlik yıllarından aşık olduğu kadına, çocuklarının doğumundan evliliklerine kadar birçok şeyi duygularıyla harmanlayarak kağıda döktüğünü belirtti. Sorulduğunda da, “Hiç önemli değil. Sen bana söyle, ben şimdi 2 dakikada 6 dörtlüklü yazar, geçer giderim” diyen Kesdirici, maden kazası sonrasında başlatılan arama kurtarma çalışmalarının 19. gününde hala bulunamayan 16 işçi için yine duygularını yazdığı şiirle anlattı. Şiir şöyle:
"Yer altına iner kömür kazardım,
Çalışmaz olsaydım nasıl yaşardım,
Bizi böyle edenlere şaşarım,
Su altında kaldık kurtarın bizi!
Lanet olsun sana kara kömürüm,
Gine yaşta bitirdin benim ömrüm,
Yetim kaldı yavrularım, gülüm,
Yer altına kaldık kurtarın bizi!
Şimden sonra dostun yüzü gülmez ki,
Bekleme evine asla gelmez ki,
Allı gelin ağlar gayrı gülmez ki,
Yer altında kaldık kurtarın bizi!
Köyüm yas tutuyor analar ağlar,
Yavrular hep küçük ne bilsin eller,
Ağacı olmazsa açmaz ki güller,
Yer altında kaldım kurtarın bizi!
Çeke çeke bitmez yanımdan sular,
Üstümde duruyor taşlar, çamurlar,
Biz gelmeyiz gayrı yetim yavrular,
Yer altında kaldık kurtarın bizi!
Kardeşlerim ağlar bekçi Durmuş’um,
Halimi görseniz ben mahvolmuşum,
On altı canım yok saçımı yolmuşum,
Yer altına kaldım kurtarın bizi!"