(özel) Madenci Eşinden Kahreden İddia
Ermenek’te iki işçinin cansız bedenine ulaşılan maden ocağı felaketinde mahsur kalan işçilerden Kamil Yaman’nın eşi Asuman Yaman ocakta denetim yapılacağı zaman eşinin kendilerine önceden haber verildiğini öne sürerek; “Eşim denetim yapılacağı zaman kendilerine önceden haber verildiğini ve sıkıntılı noktaları kapatarak denetimlerden sonra tekrar çalışmaya devam ettiklerini anlatırdı” dedi.
Ermenek’te meydana gelen maden faciası sonrasında mahsur kalan işçilere ulaşmak için arama kurtarma çalışmaları aralıksız olarak sürüyor. Mahsur kalan işçilerden 36 yaşındaki üç çocuk babası Kamil Yaman’nın dram yüklü yaşantısı ise yürek burktu. 1,5 yıllık maden işçisi Yaman’nın sigorta için madende çalıştığı, yaşlı anne babası ile eşi ve çocuklarıyla birlikte aynı çatı altında yaşamını idame ettirmeye çalıştığı ve ailede doğuştan engelli ağabeyi Ahmet Yaman’nın bakımını üstlenen tek fert olduğu öğrenildi.
KAHREDEN İDDİA
Genç kadın eşinin aile geçimine katkı sağlamak için madende çalıştığını,eşinin ocakta yaşanan sıkıntıları zaman zaman kendisi ile de paylaştığını anlattı. Özeliklle denetimler yapılacağı zaman önceden işçilere haber verildiği iddiasını açıklayan Asuman Yaman; “Bize genellikle sıkıntılarını anlatmazdı. Ama denetim yapılacağı zaman kendilerine üç gün önceden haber verildiği ve sıkıntılı noktaları kapattıklarını daha sonra da denetim geçtikten sonra tekrar çalışmaya devam ederlermiş” diye anlatırdı.
“BABAM ÇABUK EVE GELSİN”
Anne Yaman, çocuklarının da babalarının yokluğunun farkında olduklarını dile getirerek; “Çocuklar da babalarının yokluğunun farkındalar. Her gün, ‘anne çok çabuk suyu çeksinler ve babam eve dönsün’ diye bana söylüyorlar. Ben her sabah eşimi ocağa ‘sağ salim’ diye uğurlardım. Kaza olduğu gün de önce inanamadım. Ama eşimin çalıştığı madende meydana gelmiş kaza. Bekliyoruz biz de hala bir umut diyoruz” diye konuştu.
“KÖYÜN ACİL SERVİSİ GİBİYDİ”
Maden kazasını duyduktan sonra İzmir’in Torbalı ilçesinde ikamet eden ve Ermenek’e hareket eden Kamil Yaman’nın kızkardeşi sıdıka Gürsel de ağabeyini; ‘kimseyi kırmaz köyün acil servisi gibiydi’ sözleri ile tanımladı. Ağabeyinden gelecek sevinçli haberi dört gözle beklediklerini anlatan Gürsel şunları söyledi: “Elimiz kolumuz kırıldı hala bekliyoruz. Annem her gün feryat ediyor. ‘benim yavrum nerede?’ diye. Evimizin tek erkeği o. Hasta abim var bir tek o onunla ilgileniyordu. Onun tüm ihtilaçlarını o karşılardı. Doğuştan engelli ağabeyim. Engelli abim de durumun farkında . Biz dualar okuyoruz evde ama bize kızdığı belli eden tepkilerini dile getiriyor. Abim köyümüzün 112’si gibiydi. Hızır acili gibiydi. Herkesin yardımına koşar kimseyi incitmezdi. Bizim de hiç kalbimizi kırmazdı. Herkesin iyiliğini isterdi. Kimseyi geri çevirmezdi. Kim hasta ise koştururdu” ifadelerinde bulundu.