https://www.youtube.com/watch?v=iR3kqdLfsrk
Eskişehir'de uzun yıllardır belediye başkanlığı görevini üstlenen Yılmaz Büyükerşen, CHP Parti Meclisi toplantısında aday gösterilmemesi üzerine konuştu. Büyükerşen, kırgınlığını ve şaşkınlığını dile getirirken yaşanan değişime dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
CHP Parti Meclisi'nin Çarşamba günü yapılan toplantısında, Eskişehir'de belediye başkanlığı görevini uzun süredir yürüten Yılmaz Büyükerşen'in aday gösterilmeyerek parti Meclisi'nin aldığı kararla, Eskişehir'de değişime gidilerek belediye genel sekreteri Ayşe Ünlüce aday gösterildi.
Yılmaz Büyükerşen verdiği röportajda, aday gösterilmemesine anket sonuçlarına dayanılarak karar verildiğini öğrendiğini belirtti. Anketlerde genel memnuniyetin yüksek olduğunu ifade eden Büyükerşen, "Üç belediye başkanı, üçümüz de kırıldık" dedi.
"Kırıldık, Burkulduk Biraz"
"25 senede eğer partililerimiz bizi tanımıyorsa anketle tanıması kırıcı bir olaydı" diyen Büyükerşen, duygusal bir şekilde "Kırıldık, burkulduk biraz. Üzülmedim ama kırıldım daha doğrusu. Durum basına intikal edince sayın Genel Başkan'a sordular. Sayın Genel Başkan da televizyonda şu sözleri aynen söyledi: 'Eskişehir Yılmaz hocanın çocuğudur. Çocuğunun geleceği konusunda konuşacağız kendisiyle, öyle belirleyeceğiz.'" ifadelerini kullandı.
Daha evvel ki görüşmemizde de bana sormuştu
: 'Sen eğer olmaz isen, vazgeçersen kim olabilir?' diye. Ben de genel sekreterim var, bir hukukçu. İstedim ki 'Eğer bunu seçerseniz benim yerime, geri alırım başvurumu. Bu ilk örnek olur ve Türkiye'de CHP'nin kadın eleman eksiği, bu konuda çektiği sıkıntılara örnek teşkil eder. Cesaret gelir Türkiye'deki bütün aydın, entelektüel Atatürkçü kadınlara' dedim, böyle bir teklif yaptım." diyerek çocuğu olarak nitelendirilen Eskişehir'i ancak güvenebileceği birine emanet edebileceğini söyledi.
"Bizi İstemeyen Kimdir?"
Aday gösterilmediğini öğrendikten
'Bizi istemeyenler kimdir?' diye de cesaretle sordum Genel Başkan'a diyen Erşen,
'Çok kalabalık değiliz, 15 kişiyiz' yanıtını aldığını belirtti.
"Kimlerdir onlar, bilmiyorum. Yalnız içlerinden bir tanesini bilirim. Talebemdir, mezunumdur. Çok yaramaz, haylaz bir öğrencimdi. İsmini vermeyeceğim. Parti Meclisi'nde değil şimdi. Bunlardan bahsetmeye gerek yok." açıklamalarıyla röportajını sonlandırdı.
