Uğur Mumcu, Niğde’de Anıldı

Uğur Mumcu, Niğde’de Anıldı

Gazeteci Yazar Uğur Mumcu ölümünün 22’nci yıldönümünde Niğde’de anıldı. Atatürk Düşünce Derneği (ADD) Niğde Şubesi öncülüğünde gerçekleşen anma programında Atatürk anıtına çelenk sunuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Birçok sivil toplum kuruluşunun da yer aldığı, yaklaşık 200 kişinin katıldığı anma programı Kent Meydanı’nda basın açıklamasıyla devam etti.
Atatürk Düşünce Derneği (ADD) Niğde Şube Başkanı Sevgi Özbek, Mumcu’nun ölümünün 22. yılında onu saygı ile andıklarını ifade ederek, Uğur Mumcu cinayetinin halen aydınlatılamayan ve kamuoyunda akıllarda pek çok soru bırakan bir cinayet olduğunu söyledi.
Özbek açıklamasını şu şekilde sürdürdü; "Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban gitti. Dönemin hükümet yetkilileri ‘cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu’nu belirterek adeta namus sözü verdiler suikastçı(ler) ve arkalarındaki güç(ler) Ocak 2013 itibarıyla hâlâ net bir şekilde açığa çıkarılamadı.Gerçek faillere ulaşılması için yapılan girişimler hep engellendi. Aydınlara yönelik suikastı gerçekleştiren kişi ve grupların bağlantıları görmezlikten gelindi. Cinayetlerin örgütsel kökenleri ortaya konulamadı. Mahkeme 17 Ocak 2013’de Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok’un öldürülmesi olaylarını kapsayan ‘Umut’ operasyonuna ilişkin davada karar açıklandı. 3 sanığı ‘Yasadışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu’ örgütünü kurma ve yönetmek suçundan 12.5 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, 5 sanığı ise bu örgütün üyesi olmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm etti. Soruşturmanın genişletilmesi üzerine Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu örgütünün Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu çok sayıda olayla bağlantısı saptandı. Ama olayların arkasındaki gerçek azmettiriciler bu gün hala ortaya çıkarılmamıştır"
Özbek; " Bugün Mumcu’nun ölümünün 22. yılında onu saygı ile anıyoruz. Uğur Mumcu cinayeti halen aydınlatılamayan ve kamuoyunda akıllarda pek çok soruyu bırakan bir cinayettir. Mumcu yaşamının son günlerinde PKK terörü sorunu üzerine çalışıyordu. Mumcu, suikasttan iki hafta önce önemli bir yazı yazmıştı. Yazıda Barzani ailesi ile MOSSAD ilişkisi anlatılıyordu. Eğer Mumcu öldürülmeseydi bu konudaki araştırmasını derinleştirerek yayınlayacaktı. Yazdıklarıyla halkını aydınlatan, karanlık ilişkilerin ardını yansıtmaktan canı pahasına çekinmeyen Uğur Mumcu’nun en önemli özelliği ileriyi görmesiydi. Mustafa Kemal düşüncesinin 20. yüzyıla ulaşan en değerli kaynaklarından biriydi. Bu gün ülkemizde Uğur Mumcu’nun o günlerde anlatmaya çalıştığı olayları hep beraber yaşıyoruz. Bu gün Anayasa rafa kalkmış, fiili başkanlık dayatması yaşanmaktadır. ‘İleri demokrasi’ dediler demokrasinin D’si bile kalmadı. İleri demokrasi dedikleri rejimlerinde, sokak ortasında gencecik çocuklarımız vahşice dövülüp öldürülmüş korkakça kurşunlanmıştır. AKP, Ali İsmail’e son tekmeyi, Ethem Sarısülük’e son kurşunu kendine bağladığı yargı ile atmıştır.Bu suçları işleyen tetikçiler komik cezalar almışlardır" diye konuştu.
Özbek, "Kubilay’dan başlayarak, Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u ve tüm şehitlerimizi saygıyla ve şükranla anıyoruz" diyerek konuşmasını tamamladı.
Açıklamanın ardından gurup olaysız bir şekilde dağıldı.