Lüks sitede sır ölüm! Korkunç şüphe

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ülkü Ç. (25), Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlanırken tutuksuz sanıklar İpek A., Büşra M., Fatma M., ve Burcu K. ile avukatları katıldı.  Tutuksuz sanık İpek A. savunmasında olayda hayatını kaybeden Muhabbat Meremglyyeva’yı  (38) bir şirket aracılığıyla kızına bakıcı olarak işe aldığını, Meremglyyeva’nın 15 günlük deneme süresi içinde olduğunu ve kendi kızının yüzde 90 engelli olduğunu söyledi. Üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirten İpek A.  "Maktul işe başladıktan sonra 8 bin değerinde işitme cihazı kaybolmuştu, kendisine onu bulmasını söyledim. Kendisinden şüphelendiğim için çekmeceye 400 lira para bıraktım. Sonradan baktığımda bu paranın 150 lirasının eksik olduğunu fark ettim" dedi. Olay günü kızının rehabilitasyon merkezinden arandığını, merkezdekilerin bakıcının çocukla ilgilenmediğini söylediklerini ifade eden İpek A. maktule ulaşamadığını bunun üzerine eve gittiğini, trafik olduğu için arkadaşlarını aradığını öne sürdü.

"ATLADI DİYE BAĞIRDI"

Durumu polise bildirip 4 arkadaşıyla birlikte eve çıktıkları söyleyen İpek A., olay anı için şu ifadeleri kullandı: "Maktule kaybolan eşyaları sorduğumda her şeyi inkar etti. Konuşma esnasında birden parladı bana tepki gösterdi. Durumu şirkete bildirdiğimi, onla çalışmayacağımı söyledim. Bunun üzerine maktul bana ‘Sana neler yapacağım’ diyerek saldırdı. Polisi arayacaktım, benim saçımı çekerek engelledi. Sanık Ülkü yanımıza gelerek bizi ayırdı. Ben evin dışına kaçtım. Polisi arayarak acele gelmelerini söyledim. Evime girdiğim sırada mutfağın balkonunda bulunan sanık Ülkü’nün çığlıklarını duydum ‘Atladı’ şeklinde bağırdı. Bu esnada maktul yatak odasındaymış, ben görmemiştim dışarıda olduğum için. Fatma ve Büşra bahsettiğimiz esnada salondaydılar. Maktulün ölümüyle benim ilgim yoktur, beraatimi istiyorum."

"MAKTULÜN ÖLÜMÜYLE İLGİM YOK"

Tutuksuz sanık Fatma M. de aralarında tartışma çıktığını, maktulün çocuk odasına yönelmesi üzerine çocuğa zarar vermesinden korkarak maktule engel olduklarını ve bu sebeple maktulü yatak odasına götürerek, kendilerinin salona geçtiğini söyledi. Sanık Fatma M., maktulün kendisini camdan aşağıya atladığını öne sürdü. Sanık Büşra M. de maktulün kendisini aşağıya attığını iddia ederek “Maktulün ölümüyle ilgim yok" dedi.

"O KADINI BEN İTTİM PİŞMANIM ŞEKLİNDE MESAJ ATMADIM"

Tutuklu sanık Ülkü Ç. ise maktul ile herkesin arasında arbede çıktığını, maktulün çocuğun odasına yöneldiğini ifade ederek “Biz çocuğa bir şey yapmasından korktuk. Benim de saçımı çektiği için kolunu ısırmıştım. Kendisini itekleyerek yatak odasına götürdüm. Ben de mutfakta bulunan diğer balkona gittim. Balkondan kadının aşağıya atladığını gördüm, 'küt' diye ses duydum. Baktığımda maktul yerdeydi" dedi. Mahkeme başkanı, tutuklu sanık Ülkü Ç.’ye "5 Mayıs 2020 tarihinde senin telefonundan CİMER’e mesaj gönderilmiş, ‘O kadını ben aşağıya ittim, pişmanım’ yazılmış. Bununla ilgili ne demek istersin" şeklinde soru sordu. Sanık Ülkü Ç. de "CİMER mesajıyla benim alakam yok. Benim telefonum çalınmıştı, bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmuştum. Ben öyle bir metin yazmadım" şeklinde cevap verdi.

TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Tutuklu sanık Ülkü Ç.’nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti,  diğer sanıklar hakkında da verilen adli kontrol tedbirlerinin de devamına karar verdi. Heyet, CİMER mesajıyla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na yazı yazılmasına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.  

İDDİANAME

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Büyükçekmece’de 18 Eylül 2019 tarihinde Muhabbat Meremglyyeva’nın 9 metre 75 santimetre yüksekliğindeki balkondan düşerek hayatını kaybetmesi üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Olay yerinde yapılan incelemede maktul Meremglyyeva’nın sol bileğinde sanık Ülkü Ç. tarafından ısırılması üzerine diş izlerinin bulunduğu, olay öncesinde sanıklar ile maktul arasında boğuşma meydana geldiği ve maktulün sağ parmakları arasında Ülkü Ç. ve İpek A.’ya ait olduğu değerlendirilen saç tellerinin bulunduğuna yer verildi. İddianamede maktulün atladığı ya da atıldığı yatak odası penceresinden elde edilen parmak izlerinde, pencerenin her iki tarafında da maktule ait parmak izlerinin tespit edildiği de belirtildi. Maktul Muhabbat Meremglyyeva’nın Türkmenistan uyruklu olduğu, sanık İpek A.’nın yanında olaydan yaklaşık iki ay önce bakıcı olarak çalışmaya başladığı belirtildi. Sanık İpek A.’nın evinden 8 bin lira değerinde bir işitme cihazının ve bir miktar paranın kaybolması üzerine maktulden şüphelendiği anlatılan iddianamede, İpek A.’nın arkadaşlarını eve çağırarak maktulü sorguladıkları kaydedildi. Sanıkların alınan ifadelerinde polisi arayacakları sırada maktulün kendilerine engel olduğunu, telefonu sanık İpek A.’nın elinden almaya çalıştığını, maktul ile Ülkü Ç.’nin birbirlerini karşılıklı darp ettiklerini, Ülkü Ç.’nin de maktulün sol bileğini ısırdığını öne sürdüklerine yer verildi. Maktulün çocuk odasına yönelmesi üzerine sanıkların Meremglyyeva’yı yatak odasına soktukları ve maktulün kendini aşağıya atarak öldüğünü söylemelerine itibar edilemeyeceği, olayın oluş şeklinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı iddianamede vurgulandı. İddianamede tüm sanıkların “İştirak halinde kasten bir insanı öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

Asayiş Haberleri