Kadın ve erkekler için korunma yöntemleri

Çiftlerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları en doğal haklarıdır.

İstenmeyen, planlanmayın bir zaman da çocuk sahibi olmak çiftlerin ruh ve beden sağlığını tehdit eden sonuçlara neden olabilir. Doğurganlık bilinci ile gebeliği önlemek amaçlı kullanılan yöntemlere Doğum Kontrol yöntemleri denir. Yöntem tercihinde hekim seçici, ikna edici değil yol gösterici olmalıdır. Tüm yöntemler anlatılarak çiftelerin kullanacakları yönteme birlikte karar vermelerine özen göstermek gerekir.

YÖNTEM KULLANIMINI ETKİLEYEN BAŞLICA FAKTÖRLER

Kişilerin doğurganlığa ait planları

Başka gebelik isteyip istemedikleri

Gebelik aralıkları ve zamanlaması

Yönteme ulaşmak için harcanacak para ve zaman

Yöntemin uygulanmasında duyulabilecek acı ve rahatsızlık

Yöntemin sürekliliği için gereken malzemenin kolay yada güç bulunması

Yöntemin olumlu yada olumsuz yönleri

Geri dönüşümlü olup olmadığı

Uzun ve kısa süreli etkileri

Kullanım süresince gebelikten korumak, bırakıldığında tekrar gebe kalabilmek, istendiği zaman istendiği kadar çocuk sahibi olmayı sağlamak Doğum kontrol yöntemleri 'nin genel özellikleridir.

Modern tıpta doğum kontrol yöntemleri kadınlara ve erkelere ait yöntemler olarak iki grupta özetlemek mümkün olabilir ;

KADINLARA AİT YÖNTEMLER

-doğum kontrol hapları
- Rahim içi araç
- aylık ve üç aylık iğneler
- deri altı implant
- doğum kontrol halkası
- kadın kondomu
- diyafram
- Spermisitler
- tüp ligasyonu

ERKEĞE AİT YÖNTEMLER

- prezervatif
- vazektomi

Doğum kontrol hapı

1960 yılından beri tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Östrojen -progesteron ve sadece progesteron içeren haplar mevcuttur. Rahim iç tabakasının gebeliğe uygun hale gelmesini engelleyerek, rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak rahim içine sperm geçişini önleyip ayrıca yumurtlamayı engelleyerek etki gösterirler. Adet sancılarını azaltmak, adeti düzene sokmak, adet miktarını azaltarak kansızlığı önlemek , rahim ve yumurtalıkta kanserine karşı koruyucu etki gibi ek faydalarında vardır.

Rahim içi araç

Spermin yumurta ile buluşmasını engelleyen bariyer görevi yapan, doktor tarafından rahim içine yerleştirilen T yada Y şeklinde küçük aletlerdir. Gövdesi dediğimiz en uzun kenarda bakır sarmal yada progesteron hormonu içeren silikon bir kapsül olabilir. Uzun süreli koruma sağlar.

Gebeliği önleyici iğneler

Rahim içine sperm geçişini önler, yumurtlamayı engeller. Aylık ve üç aylık iğneler vardır.

Deri altı kapsülleri

Üst kol iç yüzeye deri altına doktor tarafından yerleştirilir. Rahim içine sperm geçişini önler, yumurtlamayı engeller, döllenmiş yumurtanın rahim içine yerleşmesini önler.

Doğum kontrol halkası

Kadının kendisi tarafından vagene yerleştirilen küçük esnek halkalardır. 3 hafta kalır, 1 hafta çıkarılır. Östrojen ve progesteron hormonu içerir ve sistemik dolaşıma geçmediği için tercih sebebi olabilir.

Kadın kondomu

Tek tarafı kapalı ince bir kılıftır. Rahim ağzını örter ve içine sperm geçişini önler

Diyafram

Şapka şeklinde bir araçtır. Rahim ağzını örterek spermin rahim içine geçişini önler.

Spermisitler

Spermi vagen içinde öldüren, vagen içine yerleştirilen fitil, köpük veya tabletlerdir.

Tüplerin bağlanması

Yumurtanın rahime geçmesini sağlayan yolun ameliyat ile bağlanmasıdır. Geri dönüşümlü değil kalıcı bir yöntemdir.

Prezervatif

Kauçuktan yapılmış esnek ve ince kılıflardır. Spermin vagen içine dökülmesini önler. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma gibi bir avantajı vardır.

Vazektomi

Sperm taşıyan kanallar ameliyat ile bağlanır. Kalıcı bir yöntemdir.

Ülkemizde modern doğum kontrol yöntemlerinin kullanım oranı % 50 dir. Bu oran Mısır (%56,2), Tunus (%53), Zimbabve(%58), İran(%56) gibi sosyoekonomik olarak bizden daha geri ülkelere göre daha düşüktür.

Yine aynı ülkelerle mukayese edecek olursak doğum kontrol hapı kullanımı Iran da %18 , Cezayir de %45,9, Zimbabve de %43 iken bizim ülkemiz de sadece %9 dur.

Prezervatif kullanımı ise İran da %5,6, Zimbabve de %1,4, Mısır da %1 iken bizim ülkemizde %19 dur.

Ülkemizde modern yöntem kullanımının yaygınlaştırılması için daha çok bilinçlenme çalışmaları yapılması gerekiyor.

Sağlık Haberleri