Şehir Tiyatroları’nın 100. Yılında İki Ayda Bir Yeni Oyun

İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, tiyatroların önünde uzun kuyruklar oluşturmayı ve iki ayda bir hazırlayacakları yeni oyunlarla küsen seyircileri salonlara döndürmeyi hedeflediklerini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 100. yıl coşkusunu yaşadığı 2014-2015 sezonunda, Çürük Temel, Lillian, Cibali Karakolu, Kerbela, On İki Öfkeli Adam, Komşum Hitler, Terzi, İstanbul Efendisi ve Sırça Hayvan Koleksiyonu gibi oyunlarla seyircisiyle buluşuyor. Yeni oyunlar çıkardıkça eski ve az seyirci bulmuş oyunları kaldıracaklarını belirten Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, “Perdeleri açtığımız 8 Ekim günü, 100. yılın ilk oyunu Cibali Karakolu’nu sergiledik. Yeni oyunlar çıkardıkça eski ve az seyirci bulmuş oyunları kaldıracağız. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun 100. yılında yepyeni 20 oyunla seyircimizin karşısına çıkmayı hedefliyoruz. 17 Kasım’da gerçekleşecek çok özel bir gecede Türkiye’nin önemli sanatçıları dünyaca ünlü müzikallerden parçalar seslendirecek ve seçme eserlerden tiratlar okuyacaklar. Ayrıca, seminerler ve sempozyumlar düzenleyerek geçen 100 yılı masaya yatıracağız. 100. yılın şerefine 10 kitap çıkaracağız ve bunlardan biri de Muhsin Ertuğrul’un prova notları olacak. Büyük ilgi göreceğini düşündüğümüz ve hazırlıklarında sona geldiğimiz 100. yıl müzemizi de Taksim’de sergileyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“TELEVİZYONUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN…”
Gencay Gür ve Muhsin Ertuğrul dönemlerinde tiyatroların önlerinde oluşan kuyrukları çok özlediklerini ve Şehir Tiyatroları’nın 100. yılında küsen seyircileri geri döndürmeyi amaçladıklarını belirten Erhan Yazıcıoğlu, şunları söyledi: “Son yıllarda yanlış repertuar seçimleri, evde televizyon izleme rahatlığı ve şehrin ulaşım koşulları insanları dışarı çıkmak konusunda isteksizleştirdi. Bizler iyi prodüksiyonlar yaptıkça, televizyonun önüne geçebiliriz. Tiyatrodaki sosyal anlayış ve kültürel zenginlik televizyonda yok. İnsanların tercihini tiyatroya çekmek için elimizden geleni yapacağız. Amacımız salonları yüzde 90 oranında doldurmak. Bu nedenle repertuarımızı büyük bir titizlikle hazırlıyoruz ve şu ana kadar sonuçtan çok memnunuz. Umarım daha ileriye götürürüz.”
“TİYATRO DEVLET DESTEĞİYLE YAPILMALI”
Tiyatronun devlet desteği ile yapılan bir sanat olduğunu ve tiyatroya olan ilginin artması sonucunda desteğin de artacağını belirten Erhan Yazıcıoğlu, “Özel tiyatroların devlet tarafından desteklenmesi, sanata bakış açısından iyi bir politika. Ancak, kurumsal tiyatrolar, özel tiyatrolara oranla daha halka dönük oluyor. En basitinden bilet fiyatları arasındaki farktan yola çıkarsak halkın özel tiyatrolara çok fazla gidemeyeceğini görürüz. Bizim bilet fiyatımız 10 Türk Lirası fakat bütçemiz dünyaları aşıyor. Her demokratik ülkede tiyatro devlet desteği ile yapılan bir sanat dalıdır. Tiyatroya olan ilgi arttıkça, verilen destek de artacaktır” şeklinde konuştu. Tiyatronun politikanın dışında olması gerektiğini belirten Yazıcıoğlu, kurumsal tiyatrolarda öncelikli olarak işlerinin dünya ve Türk edebiyatındaki en güzel eserleri olduğu gibi insana aktarmak olduğunu söyledi.
KEREM YILMAZER TİYATROSU OKUL OLACAK
Tiyatronun bir yaşam tarzı olduğunu ve ailelerin çocuklarının geleceği için onları tiyatroya yönlendirmeleri gerektiğini belirten Erhan Yazıcıoğlu, Üsküdar’daki Kerem Yılmazer Tiyatrosu’nu çocuklar için okul haline getirdiklerini söyledi. Küçük bir konservatuar gibi çalışacaklarını ifade eden Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kerem Yılmazer Tiyatrosu bir atölye haline getiriliyor. Hocalık seviyesine erişen arkadaşlarımız ve yönetmenlerimiz orada ders verecek. Ailelerin, çocuklarının oyunculuk hevesini bize doğru yönlendirmelerini ve çocuklarını sanatla eğitmelerini bekliyoruz. Eğitim denildiğinde benim aklıma ilk önce tiyatro geliyor. Dünyada ne olup bittiğini sadece televizyon haberlerinden izleyemezsiniz. Shakespeare, Çehov ve Gogol’un eserlerine baktığımızda bugünü ne kadar doğru yorumladıklarını görüyoruz. Öğrenilecek çok şey var ve tiyatro da bu anlamda çok büyük bir kaynak.”
DİZİLER ŞEHİR TİYATROLARINA BAŞVURUYOR
Karadayı dizisinde de Bakan Mehmet Saim Şadoğlu karakterine hayat veren Erhan Yazıcıoğlu, televizyon dizilerinin, canlı performansa dayanan tiyatro oyunculuğuna ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Yapımcı ve yönetmenlerin televizyon dizilerindeki, oyuncu ihtiyaçlarını en çok Şehir Tiyatroları’ndan karşıladıklarını belirten Yazıcıoğlu, “Televizyon dizilerindeki yapımcı ve yönetmenler, oyuncu ihtiyaçlarını en çok Şehir Tiyatroları’ndan karşılıyor. Duygu alışverişi anlamında tiyatro oyuncuları bir adım önde ve bu nedenle de çokça tercih ediliyor. Mankenlikten oyunculuğa geçenlerin arasında da çok iyi çalışanlar var. Ancak, tiyatro oyunculuğu, canlı performansa dayalı olduğu için bambaşka bir öneme sahip. En çok izlenen dizilerin oyuncu kadrosunun 4’te 3’ü tiyatroculardan oluşuyor. Bu da bize ayrıca gurur veriyor” diye konuştu.

Haberleri