Dünyanın en tanınmış girişimcileri Elon Musk ve Jeff Bezos, uzay yolculuklarında yeni bir dönemin kapısını aralayacak teknoloji üzerinde çalışıyor. SpaceX ve Blue Origin, roketlerin yörüngede yakıt ikmali yapabilmesini sağlayacak sistemleri geliştirmek için yoğun mesai harcıyor. Başarıya ulaşıldığında, Ay ve Mars’a insanlı seferler çok daha düşük maliyetle ve yüksek kapasiteyle gerçekleştirilebilecek.
Uzay araçlarının kalkışında en büyük engel yakıt yükü olarak görülüyor. Örneğin Apollo görevlerinde kullanılan Saturn V roketinin toplam ağırlığının yüzde 85’ini yakıt oluşturuyordu. Eğer araçlar yörüngede tekrar ikmal yapabilirse daha büyük kargoların ve daha kalabalık mürettebatların taşınması mümkün hale gelecek.
Havacılık mühendisi Dallas Bienhoff, yörüngede ikmal yönteminin yeniden kullanılabilir roketlerle birleşmesi halinde maliyetleri büyük ölçüde düşüreceğini belirtiyor. Ancak sıvı yakıtların mikro yerçekiminde kontrol edilmesi ve uzun süre saklanabilmesi en kritik sorun olarak öne çıkıyor. NASA’nın son dönemde yaptığı kriyojenik depolama testleri, bu alanda önemli bir aşamanın kaydedildiğini gösterdi.
SpaceX’in Starship Stratejisi
Elon Musk’ın şirketi SpaceX, geçtiğimiz yıl Starship ile ilk sıvı yakıt transfer denemesini yaptı. Artemis programı kapsamında sunulan planda, yörüngede görev yapacak bir Starship’in “yakıt deposu” olarak kullanılacağı belirtiliyor. Tanker Starship’ler defalarca uçuş yaparak bu depoyu dolduracak. Daha sonra mürettebatlı iniş aracı, buradan aldığı yakıtla Ay’a iniş gerçekleştirecek. Ancak bu sistemin çalışabilmesi için 10 ile 40 arasında fırlatma yapılması gerekebileceği ifade ediliyor.
Blue Origin’in Farklı Yaklaşımı
Jeff Bezos’un şirketi Blue Origin ise yakıt ikmali için farklı bir plan üzerinde çalışıyor. New Glenn roketiyle yörüngeye taşınacak bir sistemin, Dünya’dan aldığı yakıtı Ay yörüngesine ulaştırması hedefleniyor. Böylece Ay’a iniş yapacak ayrı bir aracın yakıt ihtiyacı karşılanabilecek. NASA, Artemis görevleri kapsamında bu yöntemi de değerlendiriyor.