Fethullah Gülen'in yakalama kararına itiraz

Fethullah Gülen'in yakalama kararına itiraz
Fethullah Gülen’in avukatı Gülen’in ifadeye bile çağrılmadan ‘yakalama’ çıkarılmasının hukuksuz olduğu belirtildi. 

Karara gerekçe yapılan Tahşiye davasının halen devam ettiği hatıratılarak, “Süren dava üzerinden yeni soruşturma açmak hukukta hiç olmamış, bundan sonra da karşılaşılmayacak bir durum.” denildi.


Fethullah Gülen Hocaefendi’nin avukatı Nurullah Albayrak, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından çıkarılan yakalama kararına itiraz etti. 13 sayfalık dilekçesinde Gülen için yakalama şartlarının oluşmadığını belirten Albayrak, CMK’nın 98. maddesini hatırlattı. Söz konusu maddeye göre, sadece çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarılabileceğini kaydetti. Hocaefendi’nin ise adresinin belli olduğunu, buna rağmen kendisine herhangi bir çağrı yapılmadığını belirtti. İkili anlaşmalar gereği talep edilmesi durumunda Gülen’in ifadesinin Amerikan yetkililer tarafından adresinde alınmasının mümkün olduğunu anlatan Albayrak, müvekkilinin 28 Şubat’ta hakkında açılan dava kapsamında Amerika’daki ikametgahında ifadesinin alındığına dikkat çekti.

Albayrak, Hocaefendi hakkında yakalama kararı çıkartılmasına gerekçe gösterilen Tahşiye soruşturmasının devam ettiğini de vurguladı. Süren bir davanın delilleri üzerinden yeni bir soruşturma dosyası başlatarak başta ‘yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs’ suçu olmak üzere çok sayıda suç işlendiğine değinen Albayrak, “Bu şekilde kanuna aykırı olarak başlatılan soruşturmada güdülen amaç ve buna alet olanların hukuki durumlarını bu dilekçede irdelemeyi yersiz bulduğumuzu belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı. Tahşiye soruşturmasında Gülen’in, hakkında herhangi bir suç unsuru elde edilmediği halde silahlı bir örgüt kurmuş gibi suçlanmasına tepki göstererek, “Emniyet fezlekesinde yer alan ve birbirine taban tabana zıt değerlendirmelerle birileri masum kabul edilirken müvekkilim suçlu kabul edilmiştir. Bu durum dahi yapılan soruşturmanın ve verilen kararın haksız ve hukuksuz olduğunu göstermektedir.” değerlendirmesinde bulundu.