Beşir Atalay'dan HDP'ye cevap

Beşir Atalay'dan HDP'ye cevap

Dün HDP binasında gerçekleştirilen saldırıya değinen Atalay, olayı kınadıklarını söyledi.

Şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını kaydeden Atalay, "Biz AK Parti olarak hep siyaset yaptık. Siyaset mücadelesi yaparak bugünlere geldik. Şiddete teşvik edici bir ifademiz yoktur. Şiddetin olmadığı bir siyaseti savunduk. AK Parti'yi tahrik edici olarak suçlamalarına üzüldüm. Bizi en iyi HDP yönetimi bilir. Bizi en iyi onların genel başkanı bilir. Biz özgür siyaset için çalıştık. Biz siyasi partiler rahat çalışsın diye bu mücadeleyi verdik" diye konuştu.

Atalay, eylemi yapan kişinin suç aletiyle birlikte yakalandığını hatırlatarak, "Saldırını geri planında bir şey olup olmadığına yönelik araştırma yapılıyor" dedi.

Atalay, çözüm sürecine yönelik de açıklamaları oldu. Kobani eylemlerinin parti içi ve dışında süreçte tereddütlere neden olduğunu kaydeden Atalay, "Afyon'da ciddi bir istişare toplantısı yapıldı. Orada yeni formatımız içinde vekillerimizle görüşmelerimizin en çok konuşulan konularından oldu. Can kayıplarının yaşanması parti içi ve dışında bazı tereddütleri meydana getirdi. Afyon'da da bu konulardaki tereddütlerini dile getirdiler. Kobani sonrası HDP'nin çağrısı ve çağrı sonrası meydana gelen olaylar kamuoyunu etkiledi" ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecinin şiddet olaylarının bahanesi olarak kullanılmaması gerektiğini dile getiren Genel Başkan Yardımcısı, şunları kaydetti:

"Hükümetimizin ve partimizin duruşu şudur; süreç bizim için önemlidir ve kararlılığımız sürüyor. Ama bizim durduğumuz yer çözüm sürecini kararlılıkla yürütme çabası içerisindeyiz ama güvenlikle ilgili tedbirleri almak zorundayız. Çözüm süreci için bunlar bahane olarak kullanılmasın, her türlü güvenlik olayına müdahale edilecektir. Eksik varsa güvenlik elemanı sayısı artırılarak. Herhangi bir güvenlik açığı yoktur. Bu ikisi birlikte yürüyecek, kesilme olacağını düşünmüyorum. Çözüm sürecinin bu iniş çıkışlarla kesileceğini düşünmüyorum. O görüşmeler diyaloglar kendi mecrasında yürüyor, diyalog kesikliği de söz konusu değil."

"Çözüm süreci bütün bu gelişmeler içinde biraz hırpalandı" diyen Atalay, 6-7 Ekim olaylarının tesadüfi olmadığını öne sürdü.

Beşir Atalay'ın canlı yayında sorulara verdiği yanıtlar şu şekilde:

Dün HDP Parti meclisi üyesine bir bıçaklı saldırı gerçekleştirildi. Saldırgan yakalandı suçunu itiraf etti. HDP iktidarı kendisini hedef göstermekle suçladı. Buna cevabınız ne olacak?

Dün başbakanımızda düşüncelerini ifade etti ne kadar kınadığını söyledi. Bende gerçekten HDP’ye ve parti meclisi üyesine geçmiş olsun diyorum. Biz siyasetin kendi kuralları içinde yapılması gerektiğini savunan bir partiyiz. Dolayısıyla bu tür olayları şiddetle kınıyoruz. Bunu da Türkiye'de sadece HDP’nin parti meclisi üyesine değil siyaset kurumuna yapılmış şiddet olayı olarak değerlendiriyoruz. Hiçbir yerde bizim çalışmalarımıza şiddet bulaşmamıştır. Şiddeti teşvik edici hiç bir ifademiz yoktur. Dolayısıyla bizim duruşumuz çok açıktır. Dün AK Parti’yi bu anlamda tahrik edici diye suçlamalarına çok üzüldüm. En iyi onların genel başkanları bilir bizim bu konudaki hassasiyetimizi ve tavrımızı. Biz özgür siyaset için çalıştık, siyasi partilerin kapatılması mümkün olmasın diye çalıştık. Dolayısıyla bizim duşumuz çok açık ve nettir. Bun u başlarken geçmiş olsun dileklerimle birlikte HDP’li dostlarımıza ifade etmiş oluyorum ben.

Hükümetle ve HDP arasında ve çözüm sürecini yürüten aktörler arasındaki ilişkiye gelmek istiyorum. Sadece bu görüşmelerin yapılmaması üzerinden mi durumu görmek gerekiyor yoksa çözüm süreci şu anda askıda mı?

Hükümetin bu konudaki yaptığı gelişmeleri çalışmaları değerlendirmek lazım. Dolayısıyla dün saldırıyı gerçekleştiren kişi hemen yakalandı ve itiraf etti. Ben bugünde içişleri bakanımızdan bilgi aldım geri planında bir şey var mı çok ciddi çalışma yapılıyor. Ama kişi kendisi zaten suç aletiyle yakalandı ama başka bir şey var mı, bu olaylar genelde çok yalın değildir o da değerlendiriliyor. Çözüm süreci çok önemli bir konu tabi. Ben eskiden olduğu gibi çözüm sürecinin içinde olan ve onu koordine eden konumda değilim. Dolayısıyla bu konuları hükümetimiz ciddi biçimde yürütüyor. Ama Afyon’da ciddi bir istişare toplantısı yaptık. Hükümetimizin 12.yılıydı böyle bir yıldönümüyle de birleşti. Orada yeni formatımız içinde milletvekillerimizle görüşmelerde çok konuşulan konulardan biri oldu. Çok sağlıklı değerlendirmeler oldu orada. Kapanış kısmında baş bakanımız bu konuda önemli kararlarımızı kamuoyuyla paylaşmış oldu. Hükümetin duruşu partimizin duruşu çözüm süreci bizim için önemlidir. Samimi şekilde biz bunu yürütüyoruz, bu millete mal olmuş bir projedir, milletimizin bu projeden büyük beklentisi vardır. Bölgemizdeki bütün olumsuzlukların içinde tek olumlu yürüyen ve umut bağlanan bir projedir. Ama son zamanlarda Kobani bahanesiyle meydana gelen olaylarda ve olaylardan sonra bu konuda tartışmalar gelişti. Bu da hem parti içinden hem dışında bazı tereddütleri meydana getirdi. Afyon toplantımızda da bölgeden gelen veya başka bölgeden milletvekillerimiz tereddütlerini dile getirdiler. Kobani sonrası HDP’nin o çağrısı veya o çağrı sonrası meydana gelen olaylar kamuoyunu etkilemiştir. Ama bizim durduğumuz yer çözüm sürecini kararlılıkla yürütme düşüncesi içindeyiz. Ama bölgede bu şikayetleri ortadan kaldıracak, özellikle oradaki vatandaşların güvenlikle ilgili kaygılarını giderecek tedbirlerde almak durumundayız. Oradaki güvenlik birimlerimiz mülki amirler yeniden uyarılıyor, çözüm süreci bahane olarak kullanılmasın. Her türlü hukuk dışılığa güvenlik olaylarına şiddetle müdahale edilecektir. Oralarda eksik varsa güvenlik elemanı sayısı arttırılıyor. Bizim milletvekillerimizin de partilililerimizin de en önemli beklentisi bu. Çözüm süreci yürürken bu hukuk dışılıklara zamanında müdahale etmemesi veya yetersiz kalması söz konusu olmayacak. Kesilme diye bir şey olacağını düşünmüyorum. Çözüm süreci kendi mecrasında yürüyor. Her ülkede bu tür örneklerde krizler olur. Beklentiler olur talepler olur bazısı karşılanır bazısı karşılanmaz. Hemen sarsıntı olduğunda bitti diye karşılamak yanlış olur.