Ercan Akyıldız: Şantajcı sahtekar Behlül kripto “Kepçe”ile kol kola…

Ercan Akyıldız: Şantajcı sahtekar Behlül kripto “Kepçe”ile kol kola…

Kamuoyunda “şantajcı gazete” olarak adlandırılan Necmi İnce’nin ManşetX Gazetesi, sayfalarını “BEHLÜL” ve “KEPÇE” takma isimli yeni tetikçilere açtı.

İşte o yazı...

Şantajcı sahtekar Behlül kripto “Kepçe”ile kol kola…

Bugüne kadar hep toplumsal içerikli yazıları ön plana alarak, halkın bilgilendirilmesinin ahlaki önemini vurguladık.

Hiçbir zaman bireyleri hedef alıp, “vurun abalıya” gibi bir düşünce içinde olmadık. O nedenle yazılarımın büyük bir kısmında zatı muhteremlerin yanlışlarını gündeme taşırken de, köşeleri mahkeme gibi kullanıp, kimseyi yargılama gibi bir düşünce içinde olmadık.
Kanunun bizim için çizdiği sınırları çiğnemeden zaman zaman eleştiri hakkımızı kullandık. Mesleğin ahlak ve onurunu ayaklar altına alanlara karşı tedbir alınmasını istedik.
Şantajcılara ders verilsin istedik.
Bizler bu eleştirileri yaparken de, ilkeli davranıp, muhatapların isimlerini ön plana çıkarmadan, ilgili kurumların harekete geçmesine ön ayak olduk…
İnsanlara haksızlık yapılmasın istedik…
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözünden hareketle bunu yaptık..
Peçete kağıdı değerinde sözde gazete çıkarıp, sosyal medya üzerinden elde etmeye çalıştığı bu gücü insanlara şantaj ve tehdit aracı olarak kullananlara karşı susmayacağımızı ilan ettik…
Neticede doğru yönünde eleştiri yaparken, toplum olarak temizlenmenin yollarını aramak varken,"söz gümüşse sükut altındır" sözünün kimseye bir faydası olmayacağına inandık..
Bugün yerlerde sürünen, toplumda cüzzamlı muamelesi gören ve dindar kesimin peşinde yaltaklanan, bu şerefsiz BEHLÜL iftiralarına devam ediyor…
Yetmedi, bu sahtekar BEHLÜL, ayrıca kripto bir FETÖ’cüden medet ummaya başladı.
Kripto FETÖ’cü ve benzeri birkaç iftiracının toplantılar yapıp, strateji belirlemek için şantajcı BEHLÜL’le istişare yaptıkları haberleri geliyor.
Aslında bu Kripto’cuyu, bu radyo tamircisini herkes yakından tanıyor.
Bakmayın siz onun KEPÇE takma ismini kullanmasına, uzun yıllar bu kentte FETÖ’nun sesi oldu, bu ahlaksız….
Kumpas kurmak, iftira atmak bunların mayasında var.
İftira ve kumpası hain sümüklü hocalarından öğrenmişler, ruhlarına işlemiş bu.
Bu ahlaksız bir dönem FETÖ’cülerin hakim olduğu kuruma sahte imzalarla dilekçeler gönderip insanları zan altında bırakmaya çalıştı.
Anlaşılan, iftiralarla dolu, başkalarını karalama amacıyla gönderilen “yazarı meçhul mektuplar” bu şahsiyetsizin elinde patladı.
O dönem, insanları karalamak için işbirliği yaptığı eski FETÖ’cü, savcı ve polisler bugün adalet önünde birer birer hesap verirken bu ahlaksız, FETÖ’cülerin çok iyi yaptığı gibi kendini bugüne kadar bir şekilde saklamayı başardı. (Şimdi hazırlattığı o kumpas dosyalarını yeniden yutturabilir miyim diye uğraş veriyor, aklınca. İsimler öne sürüyor, aklı sıra insanların ticari itibarlarıyla oynamaya çalışıyor)
Hain Gezi kalkışmasına destek verenlerle çok ama çok yakın olan, FETÖ’den kapatılan kurumlarda yöneticilik yapan bu ahlaksız, kendini gizlemeyi başardığı için, bu iktidarın nimetlerinden faydalanarak çok önemli bir makamda oturmayı başardı.
Ne mal olduğu ortaya çıkınca da bir süre sonra da kıçına tekmeyi yedi, bu KEPÇE mahlasıyla sosyal medya bataklığında çırpınan iki yüzlü sahtekar…
Kuzu postuna bürünmüş yılan…
Utanmadan bir de yalan söyledi yine, “Başka bir şehirde çalışacağım, bu yüzden ayrılıyorum” diye.
Söylemiştim ya, şeref yoksunu BEHLÜL gibi bunun da ismini ben açıklamayacağım, o kendini zaten deşifre etti, ihanet çetesinin diğer elemanları gibi…
Şimdi , bu şantajcı, ahlaksız BEHLÜL ve KEPÇE mahlasını kullanan kripto FETÖ’cüye ve onun gibilere fırsat vermek, sinsi, bozuk inanç ve görüşlere sahip zatların, manevra alanlarını genişletir ki, bu büyük sorunları da beraberinde getirir.
Bunlara vurulacak Osmanlı tokadı, toplumun basın camiasının temizlenmesine önemli katkı sağlayacaktır. Bu noktada “söz gümüşse sükut altındır” sözünün de kimseye faydası olmayacaktır.
Birileri, güneşli havada sakın ha nem kapmasın. “Her ifadenin altından ne çıkarabiliriz ?” gayreti içine girmesin. Bizim ne Bursa’da siyaseti şekillendirmek, ne de birilerinin bir yerlere gelmesinin önünü açmak, ne de birilerinin önünü kesmek gibi bir düşüncemiz var.
Olamaz da.
Olması da mümkün değil.
Mahlas isimler kullanıp, gerçek kimliğini saklayan ahlak fakirleri, önce kamuoyu önünde sorularımıza cevap vermek durumundadır. Sonra da mahkemede…
Mesela,
BEHLÜLgerçekten bir yazar mıdır, yoksa, bir sapık mı…
Yalan, iftira ruhuna işlemiş bir şantajcı mı..
Otoparkçı mı, gazeteci mi demiyorum, şarlatan mı?
Bu sapık BEHLÜL bir de kripto bir FETÖ’cüyle işbirliğine girmiş…
Adamsanız, ki (değilsiniz) o zaman kalça kıvırmadan, gerçek yüzünüzü ortaya koyun.
Şantajı, iftirayı sonuç alma sanatı olarak görüyorsanız, unutmayın dünyevi bataklığın içinde eriyeceksiniz.
Erimeye devam edeceksiniz…