19 Kasım Koah’ı Tanıma Ve Önemini Kavrama Günü

19 Kasım Koah’ı Tanıma Ve Önemini Kavrama Günü

Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, Dünya KOAH Günü sebebiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Dünya KOAH Günü’nde hastalığa yönelik bilinci artıran çalışmalar yapıldığını dile getiren Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, "Bakanlığımız, dünyada KOAH bilincini artırmak üzere kurulan GOLD (Global Initiative of Obstructive Lung Disease) ve Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde ortak GARD (Global Alliance Against Chronic Respiratory Diseases) Türkiye Projesi kapsamında her yıl Dünya KOAH Günü etkinlikleri yaparak toplumumuzda KOAH farkındalığı ve bilincini artırmayı hedeflemektedir. Bu yıl Dünya KOAH Günü, 19 Kasım 2014 olarak belirlendi. Hedefimiz KOAH’ın her yıl daha fazla kişi tarafından bilinmesi ve risk faktörü taşıyan kişilerin sağlık kuruluşlarına başvurularının artırılmasıdır" diye konuştu.
KOAH’IN İLERLEMEMESİ İÇİN YÜRÜYÜŞ
Herkesin kolayca yapabileceği yürüyüşü bu yıl tema olarak seçtiklerini bildiren Sütlü, açıklamasında şunları kaydetti:
"Sağlıklı bir yaşam için, KOAH olmamak için, KOAH’ınızın ilerlememesi için yürüyün. Her gün bir adım daha fazla. KOAH ’Obstrüktif akciğer hastalığı’ nefes yollarında mikropla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalıktır. KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH’lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden olmaktadır."
DÜNYADA DÖRDÜNCÜ ÖLÜM NEDENİ
Günümüzde dünyada tüm ölümlerde 4’üncü ölüm nedeni olan KOAH’ın, bulaşıcı olmayan hastalıklar içinde 3’üncü ölüm nedeni haline geldiği ve tüm ölümlerin de yüzde 5,5’inden sorumlu olduğunu ifade eden Sütlü açıklamasında, "Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları tüm ölümler içerisinde en sık görülen 4’üncü ölüm nedenidir ve bu ölümlerin yüzde 61,5’i KOAH nedeniyledir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir" ifadelerine yer verdi:
EN YAYGIN RİSK SİGARA DUMANI
KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörünün sigara dumanı olduğunu vurgulayan Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Sigara içenler, içmeyenlere göre daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptir. Diğer tip tütün kullanımı ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta eşitsizlik, özellikle biyomas ’odun, tezek, kök benzeri yakıt’ kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan ‘fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir."
EN SIK YAKINMALAR
Sütlü, KOAH’da en sık görülen yakınmaların nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma olduğuna dikkat çekerek açıklamasında şunları vurguladı:
"Sigara içen kişiler öksürük ve balgamı kanıksar ve bu nedenle doktora başvurmaz. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar. KOAH’lı hastaların yüzde 75’i yetersiz fiziksel aktivite göstermektedir. Hastalık ilerledikçe bu oran daha da yükselmektedir. Yirmi yıl boyunca izlenen KOAH’lı olgularda haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında yüzde 30-40 azalma saptanmıştır. Bu nedenle, hem bu hastalığın önlenmesi hem de ilerlemesinin engellenmesinde ‘fiziksel aktivitenin artırılması’ gerekmektedir."
YÜRÜYÜŞÜN YARARI
KOAH hastalığının tedavisi hakkında da bilgi veren Sütlü, şunları kaydetti:
"KOAH’ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan nefes ölçüm testi ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerekir. KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır."
KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk işin sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurması olduğunu anlatan Sütlü, sözlerini şöyle tamamladı: "Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması, hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir. Sağlığın iyileştirilmesi ve korunması için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fizik aktivite ’örneğin yürüyüş’ önerilmektedir.”