Mhp Lideri Bahçeli Kırıkkale’de

Mhp Lideri Bahçeli Kırıkkale’de

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlış bir adımın atılması halinde Türkiye’deki sosyal hareketliliğin hızlanacağını, gerilimin artacağını ve savaşa doğru gidişlerin olacağını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçimi çalışmaları kapsamında Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesini ziyaret etti. İlk olarak MHP’li Belediye Başkanı İsmail Bildik’i makamında ziyaret ederek hayırlı olsun temennisinde bulunan Bahçeli, daha sonra ilçe meydanında halka seslendi. Bahçeli, “İlk defa halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı seçimi olduğu için yasal düzenlemesi sırasında önemli boşluklar ve basitlikler olmuştur. Bu boşlukların giderilmesi tabiatıyla yasayı çıkartan iktidarın görevi olsa gerektir. Ama iktidarın başı bu yasadaki boşluklardan yararlanarak haksız bir rekabete girme yolunu tercih ederse, o zaman cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyeti tartışılır hale gelir. Recep Tayyip Erdoğan şöyle bir yaklaşım içerisinde bulunabilmiş olsaydı, zannediyorum halkımız kendisini çok daha iyi takdir edebilirdi. Diyebilirdi ki ‘Milletvekili arkadaşlarım beni önerdiler, ben de kabul ettim ve aday oldum. Adaylığım 11 Temmuz’da YSK tarafından onaylandı. Başbakan olarak artık bu demokratik yarışa katılmamam gerekir. Onun için başbakanlıktan ayrılıyorum’ diyerek diğer iki aday gibi adil, eşit bir yarışın içerisinde olması gerekirdi. Ama bunu yapmadı Başbakan. Bunun için bizim nezdimizde başbakan olarak adaylığını söylemek istemiyoruz. Ancak AK Parti’nin adayı Erdoğan diye ifade ediyoruz. Çünkü böyle bir ortamda kendisini başbakan olarak kabullenmek adaletsizliği kabullenmektir” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında devletin imkanlarını kullandığını savunan Bahçeli, “Başbakansınız her tarafa devletin imkanlarıyla gidiyorsunuz. Ana uçağı, baba uçağı. Havalimanına gidiyorsunuz. Gideceğiniz yerde havalimanı yoksa helikopterler sizi bekliyor, onlara biniyorsunuz. Vali orada, kaymakam orada, emniyet müdürü orada, ilkokul müdürleri dahi orada. Bir ilkokul öğrencileri gelmemiş, herkes orada. Sonra taşınmış insanlarla kalabalık, sonra da o kadar güzel bir miting yapıldığı iddiasıyla da televizyonlarda sabahtan akşama kadar Recep Tayyip Erdoğan” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ PARTİ MESELESİ OLARAK GÖRMEK DOĞRU OLMAYABİLİR”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin parti meselesi olarak görülmesinin doğru olamayacağını söyleyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Hangi partinin mensubu olursak olalım ama cumhurbaşkanlığı seçimlerini parti meselesi olarak görmek çok zaman doğru olmayabilir. Eğer önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi değil söz gelimi 2015 Haziran’ındaki milletvekilliği genel seçimlerinde söz konusu olmuş olsa hepiniz inandığınız partinin arkasından giderek onun kazanmasını ve onun liderinin de başbakan olmasını arzulayabilirsiniz. Ama cumhurbaşkanlığı meselesi gündeme geldiğinde biraz düşünmeniz lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girdiğimiz süreçte adaleti elinden kaybederek başbakan sıfatıyla devletin tüm imkanlarını kullanan bir şahsiyetin seçimlerde sonuç alması yeni bir tartışmanın başlamasıdır.”
Başbakan Erdoğan’ın etnik temelli ayrım yaptığını savunan Bahçeli, “12 yıldan bu yana Erdoğan Başbakandır. Ne kadar saklarsanız saklayınız. Cepheleşme içerisinde midir? Kutuplaşma içerisinde midir? Kamplaşma içerisinde midir? Gerilim stratejisiyle Türkiye’yi gererek kendisine oy vermiş insanları partisine ve şahsına hakaret edenler karşısında birleştirici bir üslubu, yalana, dolana dayalı olarak uygulayan bir şahıs. Önce etnik temelli bir ayrım yaptı. Sonra mezhep temelli bir ayrım yaptı. Daha sonra ayrımlar her kanatta devam ediyor” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın uyguladığı politikanın bölünmeye, ayrımcılığa, şiddete, adaletsizliğe ve yalana, tahribata ve hakarete dayalı olduğunu savunan Bahçeli, “Şimdi düşününüz, bu milleti oluşturan insanların farklı mezheplerde olabilir. Farklı etnik kökende de olabilir. Ama bir millet şuuru içerisinde beraberce birlikte yaşamayı da arzulamıştır. 91 yıldan buyan Cumhuriyet döneminde de buna işaret etmiştir. Şimdi kalkmışsınız devletin imkanlarını kullanarak televizyonlarda bülbül gibi şakıyarak filen partinin başkanı Alevidir, filan partinin genel başkanı Zazadır, ben Sünniyim diyor. Ne gerek var buna. Sayın Başbakan bu sözü niye söylüyorsun. Bu ülkede Alevi kardeşlerimde yaşıyor. Sünni kardeşlerimde yaşıyor. Bunlardan bir tanesinin demokratik hakkı olarak başbakan olması, parti genel başkanı olması mümkünde öbürünün niye mümkün değil. Şimdide kalkmış doğum yerlerine göre ayırım yapıyor. Efendim Kahire’de doğdunuz memleket evladı sayılmazsınız. Pekala dilinin altındakini niye söylemiyorsun. Eğer kalkıp cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Selanik’te doğdu, memleket evladı sayılamaz deme cesaretine sahip değilsen lafı niye evirip çeviriyorsun. Şimdi MHP Kurucu Genel Başkanı Kayseri Pınarbaşı’ndan bir Türkmen köyünden çıkmış atası, babası Lefkoşa’ya varmışlar. 1917 yılında da Alparslan Türkeş orada doğmuştur. Şimdi kalkıp MHP’nin kurucusu, Türk İslam ülküsünün lideri olan kişi Lefkoşa’da doğdu diye memleket evladı sayılıp sayılmayacağını tartışmaya mı açmaya çalışıyorsun sen. Pekala sen necisin? Bunu bilen yok. Kendisi de açıkça söyleyemiyor. Erdoğan çıkıp bu milletin huzuruna önce etnik temeldeki karışıklığı ortaya koy, sonra inanç temelindeki bulaşıklılığı bir ortaya koy. Sonra da kalk bu milletin evlatlarına hakaret edecek ifadeler kullanma” diye konuştu.
“BU İŞİN ŞAKASI YOKTUR”
Bahçeli, “Şimdi AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlarıma sesleniyorum. Silahlı Kuvvetlere dalga dalga bir adaletsizlik yapıldı mı? Emniyet güçlerine yapıldı mı? Yarın yargıca, savcıya yapılabilir mi? Birde dalga modası çıktı. Birinci dalga geldi, ikinci dalga geldi. Hep bu milletin evlatlarına, milli değerlerine bu dalga çarpıyor da bir gün gelir AK Partililerde bir dalga çarparsa ne olacak? Yazık günah değil mi Sulakyurtlulara, AK Parti’ye oy vermiş kardeşim Recep Tayyip Erdoğan hata yapıyor diye cezasını bir gün sen niye çekesin. Bu konuya dikkat etmek lazım. Bu işin şakası yoktur. 12 Eylül’ü yaşayanlar bunu bilir. Küçücük ihbarlar uğruna Ankara’daki bir değerli şahsiyetin Yozgat’taki bilmem ne ilçesinin köyünde yaşlı babasına yapılan zulümleri hiç kimsenin unutmaması lazımdır. Onun için Erdoğan’dan bu anlayışla Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. Hele hele bir şey vardır ki o devam ettiği müddetçe olması mümkün değildir. O nedir 17- 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvettir. Aklanmadan, paklanmadan, temizlenmeden senin cumhurbaşkanı olma şansın yoktur” dedi.
“Bir parti genel başkanı olarak halkıma söylüyorum, milletime sunuyorum. Tercih sizin. Neye karar verirseniz o olur. Çünkü ilk defa millet iradesiyle bir seçim oluyor. Ama buna dikkat etmezsek gelişmeler karşısında vebale hep ortak oluruz” diyen Bahçeli, “Şimdi diyorsunuz ki, Recep Tayyip Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz. Peki bunun oluru nedir genel başkan derseniz, olmazı söyleyen oluru söyleyemez mi? Onu da söylüyoruz. Diyoruz ki, bu adaylar içerisinde bir şahsiyet vardır ki, şu an için 12-13 partinin etrafını sardığı değerli bir bilim ve diplomat olan Ekmeleddin İhsanoğlu beyefendidir. Ne kadar Recep Tayyip Erdoğan iftira etse, ne kadar İstiklal Marşı biliyor bilmiyor tartışsa, ne kadar bilmem nerde doğdu, yaşadı dese de memleketin gerçeği sıvanamaz, üstü örtülemez. Her şeyi istismar ediyorsun. Bir de çıkmış İstanbul’da ben doğdum, hak vaki olursa beni İstanbul’a gömün diyor. Allah sana uzun ömür versin. Hem bu dünyada çekeceğin var. Hem de öte dünyada çekeceğin var. Yüce divana gitmeden hak vaki olmasın. Temennimiz o. Bu millet görsün. Allah sana uzun ömür versin. Sağlıklı yaşamanı temenni ediyorum” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE YANLIŞ BİR ADIM ATILIRSA ONUN ARKASINI TOPARLAYAMAYIZ”
Devletin başına ayrımcılıkla gidilmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Devletin birliği, dirliği için milletin bölünmez bütünlüğü için, Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı olmadan birlikte yaşamak için artık devletin başında bu ayrımcılığın olmaması lazım. Bu kafayla gidersek devletin başında da bu ayrımcılık olur. Çankaya’da sanırım bir süs havuzu var. Onun içinde de en aziz şey olan su var. Orayı dolarla, euro ile doldurmaya hakkın yok Recep Tayyip Erdoğan. Yalınayak Çankaya Köşkü’ne girmek olmaz. Ama ayakkabı kutularıyla da girmenin bir anlamı yok” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlış bir adımın atılması halinde Türkiye’deki sosyal hareketliliğin hızlanacağını, gerilimin artacağını ve savaşa doğru gidişlerin olacağını savunan Bahçeli şöyle konuştu:
“Şimdi bir tavsiyede bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı seçimini önemseyiniz. Sandığa gidiniz. Sağın, solun tesirleri altında kalmayınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlış bir adım atılırsa onun arkasını toparlayamayız. Türkiye’deki sosyal hareketlilik hızlanır. Gerilim artar. İç savaşa doğru gidişler olur. Suriye, Irak, Kafkaslar ateş çemberi. Türkiye’nin kendini buradan kurtarması için aklı başında insanların devlet başkanı istikrarlı bir yönetim Türkiye’de olur ise bu belalardan kendimizi kurtarmış oluruz. Böyle olunca 3 adayın içerisinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sizlere tavsiye ediyoruz. Takdir sizin. Sandığa gittiğinizde o üç resmin içerisinde Ekmeleddin beyi görürseniz, efendim biz bunu tanımıyorduk demenize gerek yok. Efendim Recep Tayyip Erdoğan’ı daha iyi tanıyoruz. Tanıyor olabilirsiniz ama Ekmeleddin bey Recep Tayyip Erdoğan gibi tanınacaksa hiç tanınmasın.”