Türkçe Yeniden Diriliyor
ANKARA (İHA) – “Şehit Kubilay” filminde Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandıran Yalçın Mıhçı ve Suat Özer’in kaleme aldığı “Türkçe’nin Diriliş Hareketi” kitabı okuyuculardan tam not aldı. Türkçe’nin gençler arasında bozulmaya başladığını ve buna dikkat çekmek için kitabı kaleme aldıklarını ifade eden Yalçın Mıhçı, “Türkçe’nin Diriliş Hareketi bir derneğe doğru dönüştü ve sosyal paylaşım sitelerinde 500 bine yakın takipçi sayısına ulaştı. Türkçe’nin Diriliş Hareketi’ne Avrupa’daki Türkler ve Türk dünyasından da destekler geliyor” dedi.
“Şehit Kubilay” filminde Atatürk’ü canlandıran Yalçın Mıhçı ve Suat Özer’in kaleme aldığı ‘Türkçenin Diriliyi Hareketi’ kitabı okuyuculardan büyük beğeni topladı. İlk etapta bin tane basılan ve ikinci baskıya geçen kitapta Türkçe’nin yabancılaştırılmaya çalışılması yazarlar tarafından sert bir dille eleştiriliyor. Sosyal paylaşım sitelerinde 400 bin üyeliğe doğru ilerleyen “Türkçe’nin Dirilişi Hareketi” ile ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Yalçın Mıhçı, Türkçe’nin nasıl bir dil olduğunu anlatmak için bu kitabı kaleme aldıklarını dile getirdi. Türkçe’nin Diriliş Hareketi’ni kurduklarını ve bunun kendi gözlerinde İstiklal Savaşı gibi bir slogan olduğunu dile getiren Mıhçı, “Günümüzde dilimiz gençler arasında tamamen bozuldu. Tanıtımlarda mesela simitçi yazacak ‘ç’ye ‘h’ koyar. Yabancılaştırmaya çalışılan bir şeydir. Nedeni de budur bana kalırsa” dedi.
“500 BİNE YAKIN GENÇ TAKİP EDİYOR”
Mıhçı, bir ülkenin kültürünün o ülkenin kimlik kartı olduğunu ifade etti. Bir kültürün yozlaşarak bozulması durumunda o ülkenin sömürgeleşeceğine dikkat çeken Mıhçı, “Bu dili bozularak yapılır. Daha sonra müziği, daha sonra örf ve adetleri bozularak yapılır. Tabi ben sanatçı olarak bunun farkındayım. Kendi ruhumda, beynimde güzel Türkçemize sahip çıkmamız gerektiğini, Atatürk’ün bize emanet ettiği güzel Türkçemize sahip çıkmak için Türkçe’nin Diriliş Hareketi’ni kurduk ve bu hareketin arkasında internetten takip eden 500 bine yakın genç var. Çünkü bu siyaset değil. Türkiye’de yaşayan herkesin buna sahip çıkması gerektiğini düşünerek Türkçe’nin Diriliş Hareketi’ni kurduk. Onun bayrağı sayılan bu kitabı da çıkardık” diye konuştu.
“TÜRK DÜNYASI BUNA SAHİP ÇIKIYOR”
İlk etapta kitaptan bin tane basıldığını ve bunun artarak devam ettiğini kaydeden Mıhçı, yurt dışından da talep olduğunun altını çizdi. Kitapların Türki Cumhuriyetleri’nde de satışa sunulacağını vurgulayan Mıhçı, “Azerbaycan çok üzerinde duruyor bunun. Avrupa’daki Türkler de buna sahip çıktı. Örneğin biz Gazi Üniversitesi’nde söyleşi yaptık. Buraya Azerbaycan da katıldı. Bütün dünyadaki Türkler buna sahip çıkacak ve sahip çıkmaya da başladılar zaten” şeklinde konuştu.
“OSMANLICA DERSİNİ DE KOYABİLİRLER”
Osmanlıca dersleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Mıhçı, şunları kaydetti:
“İnsanlar her türlü dersi koyabilirler. Bizim bahsettiğimiz Türkçe’nin resmi dil olmasıdır. Çok büyük zengin bir ülkeyiz biz. Ülkemizde yaşayanları azınlık olarak görmüyoruz ama isminin azınlık olduğu bir sürü yaşayanlarımız var. Onlar kendi aralarında kendi dillerini kullanabilirler. Ama dilimiz, resmi dilimiz Türkçe’dir. Osmanlıca dersini de koyabilir. Herkes istediği dili öğrenebilir. Hatta ben insanların bütün dünyadaki medeniyete sahip olabilmeleri için birçok dil öğrenmeleri gerektiğini de düşünüyorum. Kaldı ki Osmanlıca denilen ama Osmanlıca diye bir dil yoktur. Arapça ve Farsça’dan oluşmuştur. Bizim dilimize bir sürü Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce gibi bir sürü dillerden kelimeler girmiştir.”
“ŞİİRİM ABD’DE DE YILIN ŞİİRİ SEÇİLDİ”
Yurt dışındaki çalışmalarından da bahseden Mıhçı, Türk Sanat Müziği Konservatuarı bölümü mezunu olduğunu ve ABD’de caz çalıştığını kaydetti. Türk Sanat Müziği’nin tek sesli olduğunu söyleyen Mıhçı, “Diyelim ki sahnede 50 tane enstrüman çalıyor. Her biri gördüğü aynı notaya, sol görüyorsa sol notaya basar. Oysa doğamız çok seslidir. Hepsini aynı anda duymak zorundasınız. Çiçeklerin, böceklerin, ağaçların, her şeyin bir sesi vardır. Onun için çok seslilik gerektiğinden dolayı ben yurt dışında da çalışmalar yaptım. Yaptığım her çalışmada Türkçemizi öne sürüyorum. Ben ABD’de de dünyayı idare edenlere ben Türk Sanat Müziği konserleri verdim. Bunun yarısı İngilizce, yarısı Türkçe oldu. Niye İngilizce ‘bizim sözlerimiz çok güzel.’ Niye Türkçe, ‘böyle bir lisan var. Sizde bunu biliniz.’ Yarısı İngilizce, yarısı Türkçe konserler verdim. ABD’de ‘Vay’ adlı bir şiirim yılın şiiri seçilmişti. Ben bunu çok sesli besteledim ve şuanda Beyaz Saray’da bu bestem. Yakında büyük bir konser vereceğim bununla ilgili” ifadelerini kullandı.
“BU KİTAP DERNEĞİN BAYRAĞI OLACAKTIR”
Mıhçı, dernek çalışmasıyla ilgili olarak ise, “Türkçe’nin Diriliş Hareketi derneğe dönüşecek. Çünkü örgütlenme olmadığı müddetçe hiçbir gücü yoktur. Bu da Türkçe’nin Diriliş Hareketi çok kısa zamanda derneğe dönüşecek. Bu kitap derneğin bayrağıdır” dedi.
“MÜZEYYEN SENAR İÇİN BESTE YAPTIM”
Müzik hayatına çok önem verdiğini ve 500’ün üzerinde bestesinin bulunduğuna vurgu yapan Mıhçı, “Bunların arasında benim çok önem verdiğim Müzeyyen Senar için yapmış olduğum bir bestem var. ABD’de televizyon izlerken bir ara Ümmü Gülsüm’ün belgeseli yapılmış, orada dedim ki, ‘Bizimde Müzeyyen Senar’ımız var. Bir sanatçı yaşıyorken ona ödül vermek gerekir. Benim çok hızlı beste yapabilme özelliğim var. Bunu tüm televizyonlarda da kanıtladım. Hemen sözlerini yazdım ve besteledim. TRT repertuarına da girdi. En son Popstar Alaturka’da söylemiştim ben bu şarkıyı ve Müzeyyen Senar evinden dinledi bunu. Yıllar önce dinlettiğim zaman notasını imzalamıştı ve bu beste ben olsam da olmasam da bu beste okunmalı dendi. Gerçekten çok güzel bir beste “diye konuştu.