7 Milyon TÜRKİYE Mİ, 2 Milyon ALMANYA MI – 3

Önceki yazılarımızda Türkiye’de üniversiteye giden öğrenci sayısının 7,5 Milyon kişi civarında iken Almanya’da bu sayının 2 Milyon dolayında olduğunu vurgulamıştık.

Araştıranlar olabilir diye tekrar etmekte yarar görüyorum. Dünya sanayi devi Almanya’da üniversite okuyan öğrenci sayısı 2 milyon kişiyi geçmiyor.

Aynı zamanda Alman eğitim sistemi ile Türk Yükseköğretim Sistemini mukayese eden önceki yazımızda, bu hafta için bize ayrılan köşemizden çözüm önerilerinde bulunacağımızı da ifade etmiştik.

Ancak önerilere geçmeden önce değinmek istediğimiz birkaç noktayı daha vurgulayıp 3 haftadır süren yazı dizimize nihayet noktayı koyacağız.

İhtiyacın ne olduğunu Sanayi daha iyi biliyor !

Her şeyden önce meslek liselerinin sanayi bölgelerinin içinde kurulması gerektiğini belirtmek gerekir. ( ki bu yönde girişimde bulunacak özel okul işletmecileri için iki yıldan beri devletin çok ciddi miktarlarda teşvik uyguladığını belirtmiş olalım.)  Bu sayede okullarda eğitim alan öğrencilerin doğrudan sanayideki şirketlerin nitelikli personel ihtiyacını karşılayacak şekilde eğitim-öğretim ve uygulama imkânlarının sağlanması ve bu hedefe yürümek üzere eğitim öğretim yapılması gerekiyor.

Okulda teorik eğitimini alan öğrenci, sanayide stajını yaparak yeni makinaları kullanmayı öğrenecek ve doğrudan sanayinin istediği kalifiye bir eleman olarak yetişecektir.

Bu ideal duruma karşın günümüzde, meslek liselerinden mezun olan gençlerin yeni model makine ve ekipmanları kullanamadıklarına şahit oluyor ve gerçekten bu duruma çok üzülüyoruz.

Ara eleman açığını ve eğitimimizde bir çarpıklık olduğunu belirtmek için gazeteye herhangi bir sanayi kolunda çalışacak mühendisler, eğitim görmüş ustalar, sanat okulu mezunu genç elemanlar alınacak diye ilan verelim, gelen cevapların şaşırtıcı olduğunu göreceksiniz. Zira neticede müracaat edenlerin %70’i mühendis ve üniversite mezunu, %10-15’i her işi yapabileceğini iddia eden insanlar, %10-15’i sanat okulu mezunu genç elemanlar, % 0-2’si 0 konuda eğitim görmüş ustalardır. (*)

Teknik Ara Eleman Eğitimi

Günümüzde her tür lisede okuyan ve mezun olan öğrencilerin tamamına yakını üniversiteye gitmek istiyor. Nitekim açıköğretim, kapalı öğretim derken bir şekilde üniversite okuyan genel kültür almış işsizler ordusu kurmuş oluyoruz.

Ancak diğer taraftan da yetişmiş ara eleman ihtiyacı devam ediyor.

Diplomalı işsizler ordusuyla ara eleman açığı birbirini tamamen zıddı olan iki olgudur. Bu iki olgu birbirinin çözümü olacağı yerde, toplumumuz için iki ayrı probleme dönüşmektedir. (**)

Şimdi gelelim sonuç ve öneriler kısmına.

SONUÇLAR VE ÖNERİLER:

  • Eğitim sistemimizdeki karmaşanın giderilmesi için çok acil bir master plan yapılmalıdır.
  • Merkezi yerleştirme esasına dayalı Üniversiteye giriş sınavları ( YKS Sistemi dâhilinde bu yıl uygulanmaya başlanacak olan TYT- AYT ) kaldırılmalı, onun yerine öğrenciyi, okulların ve öğretmenlerinin değerlendirilmesine dayanan bir sistem konulmalıdır.
  • Üniversiteye gidebilecek olan öğrenciler, lise eğitiminin son iki senesinde gideceği branşa bağlı bir eğitim almalıdır.
  • Üniversiteye hak kazanamayanlar, ara eleman olarak yetiştirilmeli, ara elemanlar, istedikleri takdirde ve belli bir başarı seviyesini tutturduklarında yine kendi branşlarında üniversite eğitimi alma olanağına sahip olmalıdırlar. Burada ikinci öğretim, açıköğretim, uzaktan eğitim gibi alternatif sistemler değerlendirilebilir.
  • Meslek liselerinin ve üniversitelerin ders programlarının belirlenmesinde reel sektöründe de söz sahibi olması için altyapı oluşturulmalıdır.
  • Meslek Yüksek Okullarında ders veren öğretim görevlileri için aranması gereken en az 5 yıllık mesleki tecrübe şartı genelleştirilmeli ve başta Mühendislik ve Diş Hekimliği Fakülteleri olmak üzere, tüm üniversite sistemi yeniden “mesleki tecrübe referanslı” öğretim üyelerinden oluşturulmalıdır. ( Yüksek Öğretim Kurulu’nun Yardımcı Doçentlik kadrosunu kaldırarak yerine ihdas edeceği öğretim üyesi statüsündeki “ Doktor Öğretim Görevliliği ”kadrolarına atanmak için akademik yeterlilik arandığı kadar mesleki tecrübe ve sektörel donanım da aranmalıdır.)
  • Üniversite sanayi iş birliği istenen seviyeye çıkarılmalıdır.

Bir sonraki hafta, ortaokuldan liselere geçiş için bu yıl ilk defa uygulanmaya başlanacak olan “ mahalli yerleştirme sistemi” ile nitelikli liselere kayıt için yapılması planlanan ve kısa adının şimdilik ne olduğunu bizim de bilmediğimiz LGS’ nin detayları hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

(*)(**) http://pukad.org/2016/10/11/teknik-ara-eleman-egitimi/    

Önceki ve Sonraki Yazılar
Orkun ERDOGUS Arşivi