Nereden tutsan elinde kalıyor!

Yine bunaltıcı bir sezon başı…

Başkan sabır istiyor, transferler ince elenip sık dokunuyor, sponsor arayışları, şehirden destek istemeler vs…

Dört 1. Lig, bir Süper Lig’e yeni çıkan ve bir hangi ligden olduğunu oynarken araştırdığımız takımla sezon başı hazırlığı…

Sivrilen gençler kiralık olarak gitti, ne oyun belli, ne sistem…

Konusu açılmışken sivrilen gençlerle ilgili küçük bir yorum yazmakta fayda var…

Hazırlık kampı neden yapılır, kamp sonunda başarılı oyunculara ne olur?

Normal şartlarda öne çıkan oyuncular, kadronuz da kısıtlıysa takımda tutulur ve sezon içerisinde onlardan yararlanılır…

Bursaspor’da başarılı olanlar kamp döneminin ardından ya kiralandı ya da altyapıya geri gönderildi…

Ya futbola bakışımız farklı ya da farklı düşünceler ön planda…

Yıllardır anlatmaya çalışıyorum, yine yazayım…

Futbola yabancı tecrübelileri, oyuna döndürme çabası mı gerekli, yoksa heyecan taşıyan gençlerin üzerine mi eğilmek?

Açıkçası Trabzonspor’dan bu yana istenen seviyeye bir türlü gelemeyen Yusuf Erdoğan, kamp döneminde de bu kadar kötüyken nasıl halen 11’de anlamış değilim…

Çağatay veya Ozancan’ın suçu ne?

Kubilay görüldüğü kadarıyla psikolojik anlamda bir yıkım yaşıyor, Stancu da belirli bir kalitenin üzerine çıkamıyor…

Neden o zaman Ali Akman değerlendirilmez?

Orta alanda biz niye Badji’nin pas hatalarını izlemek zorundayız da gelişme ihtimali çok yüksek olan Atanasov’un hatalarını izleyemiyoruz…

Ya da Emirhan Aydoğan’da neden ısrar etmiyoruz da bir yabancı oyuncuda ısrarımız fazla oluyor?

Bursaspor Kulübü çok iyi transferler yapar, maddi durumu da iyi olur, o zaman biz de deriz ki; “Takım iyi durumda, e iyi rakamlara güzel oyuncuları transfer ediyorlar, gençlerin bu takıma girmesi için daha çok yolları var, bir takımda kiralık olarak tecrübe kazanıp gelecek yıllarda bu takıma fayda sağlayabilirler.”

Böyle bir durum da yok…

Geçmişte kötü transferler yapılıyordu, taraftar artık ona da hasret kaldı!

Dünya üzerinde bu kadar oyuncu varken, bir forvet oyuncusunu kadroya katamamak gerçekten iş bilmezlikte üst seviye…

Aynı iş bilmezlik Tomas Necid’de de var…

Elinde forvet oyuncusu yok ve sen kampa Necid’i götürmüyorsun…

Bir düşünün;

Kampta parlarsa ister oyuncuyu kazanırsın, istersen de satarsın para kazanırsın…

Oyuncuyu Bursa’da bırakmanın kime ne faydası oldu bir zahmet Başkan Ali Ay ya da Samet Aybaba açıklasın…

Şimdilerde de oyuncunun takıma katılması konuşuluyor…

Bu hamle yapılırsa gerçekten iş bilmezlikte ordinaryus mertebesine ulaşmaktır…

Sonuca gelecek olursak;

Bursaspor iyi yönetilmiyor ve nereden tutsan elinde kalıyor…

Haftalar önce aktardığım, ‘Ali Ay için kongre yeni başlıyor’ cümlesini tam olarak Ankaragücü karşısında yaşadık…

Kötü futbol, her şeyden önce umut vermeyen bir oyun ve kriz yönetiminden bihaber yönetim sebebiyle taraftar da daha sezon başlamadan tepkisini ortaya koydu…

Artık sezon başlıyor, hücuma dönük orta saha, forvet, kanat oyuncun eksik, diğer eksikleri saymıyorum bile…

Ancak her şeye rağmen Fenerbahçe karşılaşmasında yine de umutsuz olmamak gerekiyor…

Burada iki ana konu var…

İlki Bursasporlu oyuncuların kendilerini gösterme isteği…

Diğeri de Cocu’nun oyun sisteminin Türk futboluna entegresi için uzun bir zamanın geçmesi gerektiği…

Baştan söylemekte fayda var…

Bursaspor yener ya da yenilir veya puan alır ama bu yönetimin başarısız, takımın kalitesiz olduğu gerçeğini değiştirmez…

Bunu da böyle devam ettiği sürece lig maratonu bize gösterecektir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tolgay Ataokay Arşivi