Sahteciye hapis gıdaya polis

Sahteciye hapis gıdaya polis

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmaları açıklamasıyla, bir kez daha yediğimiz balda glikoz şeker katkısı, yoğurtta bitkisel yağ, zeytinyağında pamuk yağı, kıymada da at eti olduğunu öğrendik. Sahteciliği yapanlar ise para cezası ödeyerek işlerine kaldıkları yerden devam ediyor. Uzmanlara göre bu tablonun sürekli tekrarlanması cezaların caydırıcı olmamasından kaynaklanıyor.

Gıda sahteciliği yapanları cana kast etmekten hapis cezasıyla cezalandırılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, “Bu iş, organize suç gibi görülmeli. Gıda mahkemelerinin kurulup, yetkilerle donatılmış gıda polislerinin görev alacağı denetim sisteminin getirilmesi gerekiyor” diyor.

Para cezası çözmüyor

Tarım ve Orman Bakanlığı geçtiğimiz günlerde gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmaların isimlerini, adreslerini ve markalarını açıkladı.
Her yıl aynı tablo ortaya çıkmasına rağmen, gıda sahtekarlarına sadece para cezası kesiliyor. Bu suçun para cezasıyla geçiştirilmesinin çözüm olmadığını belirten uzmanlar, hapis cezasının da gündeme getirilmesi gerektiğini aktardı. Dün Meclis Başkanlığı’na sunulan yasa teklifi de daha caydırıcı cezaların geleceği konusunda umudu artırdı.

TOBB’dan 81 ilde disiplin uyarısı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 81 ilde faaliyet gösteren 365 oda ve borsa yönetimine, gıdada taklit ve tağşiş yapan üye firmaların bu faaliyetlerinin disiplin kurullarında ele alınmasına yönelik talimat gönderdi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, laboratuvar sonucuyla gıdada taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen firmaların bilgilerini TOBB’a iletti. Bunun üzerine TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun talimatıyla illerdeki 365 oda ve borsa genel sekreterliklerinden, söz konusu üye firmalara “Oda ve Borsa Üyelerine Verilecek Disiplin ve Para Cezaları ile Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu Hakkında Yönetmelik”e istinaden gerekli işlemlerin başlatılması talep edildi. Talimata, Bakanlık tarafından gönderilen, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten veya satan firmaların listesi de eklendi.

Uyarı, kınama, para

Oda ve borsa bünyesindeki disiplin kurulları, meslek şeref ve haysiyetine uygun düşmeyen tavır ve hareketlerde bulunanlar, satışa arz olunan malların niteliği veya miktarı bakımından gerçeğe aykırı beyan verenler, nizami olmayan ölçü ve tartı aletlerini bilerek kullananlar için farklı cezalar uygulayabiliyor.

Ayrıca, söz konusu kurullar imalatta, mal ve hizmet arzında sağlık kurallarına uymayan, hileli, karışık, standartlara aykırı ve kalitesiz mal imal eden ve satanlara uyarı, kınama ve para cezaları gibi muhtelif cezalar verebiliyor. Bu cezalar, mevzuatta ihlallerin derecesi ve niteliğine göre belirleniyor.

Cezalar daha ağır olacak

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçtiğimiz günlerde, gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenleme hazırlıklarının sürdürüldüğüne dikkati çekerek, “Şu an hem Meclis hem de Külliye ile irtibatımız devam ediyor. En yakın zamanda Meclis’e getirme konusunda gayretimiz sürüyor. Buradaki ana amaç hem caydırıcılığın hem de müeyyidelerin artırılması olacak” açıklamasını yaptı.

“Hapis cezası öngörülüyor mu?” sorusuna karşılık da Pakdemirli, şu yanıtı verdi:

“Benim gönlüm hapis cezasını ister. Bu hapis cezası veya ticaretten men olabilir. Cezalar bugünküne oranla çok daha ağır olacak.”

Ahlaktan yoksunlar

Prof. Dr. Nevzat Artık (Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü): Bu gıdaları üretenler ahlaktan yoksun ve işe kar amaçlı bakan insanlar. Eğer bir hapis cezası olacağını bilirlerse üretmezler. Ancak sadece 22 bin TL ceza kesilirse, hileli gıda üreten firma adını değiştirir ve aynı üretimle devam eder. Sahteciliği alışkanlık haline getirenlere devlet gereken cezayı vermeli. Gıda ihtisas mahkemeleri kurulmalı.

Organize işler bunlar

Ümmühan Tibet (Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı): Zeytinyağının değeri anlaşılıyor ve hile yapanların ilgisini çok çekiyor. Tarım Bakanlığı ile çok yakın işbirliği içindeyiz. Ancak cezalar yetersiz. Bu iş, organize bir suç gibi görülmeli. Gıda mahkemelerinin kurulup çok hızlı bir şekilde problemlerin çözülmesi lazım. Gıda polisi gibi yetkilerle donatılmış denetim sisteminin getirilmesi gerekiyor.

Cana kast ediyorlar

Prof. Dr. Özer Ergün (İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bi. Fak. Dekanı): Hilesi yapılmayan gıda kalmadı. Avrupa’da taklit ve tağşiş ‘Cana kast etme’ olarak kabul ediliyor. Bir ürün yapıyorsun, boya atıyorsun. Zeytin yapıyorsun, makine yağı atıyorsun. Bunlar yanlışlıkla istemeden karışan şeyler olabilir mi? İnsanlara acımadan bunu yapana para cezası yeter mi? Hapis cezası olmalı ve para cezasına çevrilmemeli.

Ticaret yapamasınlar

Samim Saner (Gıda Güvenliği Derneği Başkanı): Bilerek, haksız bir kazanç sağlamak üzere ve tüketicinin aldatılmasına neden olan hilekarlara suçlu muamelesi yapılmalı. Dünyada yıllık pazarının 45 milyar dolar olduğu düşünülüyor. Türkiye de bundan nasibini alıyor. Cezaların caydırıcılığı artmalı. Aynı suçu birden fazla işlemiş kişiler, gıda sektöründeki ticaretlerinden men edilmeli. Bundan büyük yaptırım olamaz.